Hikmet Çetinkaya

Vay Rüzgârgülleri Vay!..

03 Nisan 2014 Perşembe

Demokrasinin nasıl işlerlik kazanacağını bir kenara koyduk, sandık hırsızlığıyla uğraşıyoruz.
Ankara’da CHP, Mansur Yavaş’ın oylarının çalındığı savında.
Oylar yeniden sayılacak!
Yalova’da bir oyla kaybeden CHP adayı, itiraz sonucu oyların yeniden sayılmasıyla belediye başkanlığını kazandı.
Seçmenin özgür iradesi nedir gibi öyle derinliğe girmek falan istemiyorum.
Seçim sonuçları ortada...
Türkiye’de sol ağır bir darbe aldı...
Başta CHP olmak üzere öteki sol, sosyalist, komünist partilerin aldığı oy oranlarına bakınca her şey açık seçik ortaya çıkıyor.
Özgür bireyin kendi değerleri vardır...
Oyunu özgürce kullanabilmesi mutlaktır...
Sanayileşmiş ve demokrasisi gelişmiş ülkelerde birey örgütlenme haklarının korunması için çaba gösterir.
Bunların başında temel hak ve özgürlükler gelir!

***

Bu ülkelerde seçmen, demokrasinin olmazsa olmaz koşullarının salt sandığa gidip oy vermek olmadığının bilincindedir.
Bizim demokrasisini örnek olarak aldığımız ülkelerden ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler emperyaldir...
Sömürgecilik, savaş!..
Yakın tarihe baktığınız zaman bunları görebilirsiniz...
40 yıl öncesinin Batı ülkeleriyle bugünün Batılı ülkeleri demokrasi ve insan halklarını geliştirseler bile, kendi çıkarları için işgal ve savaşı yeğlerler...
Büyük patron ABD-İsrail birlikteliği, Irak’ın işgaliyle başlamış, Afganistan, Libya, Mısır, Suriye gibi ülkelerle ivme kazanmıştır.
Peki sonuç?
Başta bizim demokrat, liberal kardeşlerimiz “Arap Baharı”ayakta alkışlamışlardır...
Bu arkadaşlarımız, bir dönem de Erdoğan’ı ayakta alkışlıyorlardı.

***

Bizim en keskin demokrat, liberal arkadaşlar, gün geldi işlerini kaybetti...
Oysa daha önce de işlerini kaybeden yurtsever arkadaşlarımız vardı.
Onlar da iktidar baskısı nedeniyle patronları tarafından kapının önüne konulmamış mıydı?
O zaman susanlar bugün işsiz...
AKP karşıtı! İyi hoş ama dört yıl önce halkoylamasında “yetmez ama evet” diyenler onlar değil miydi?
Ergenekon ve Balyoz gibi torba davalarda ahkâm kesen, İlhan Selçuk için “Cumhuriyet’e bomba attırdı” iddiasında bulunanlar, ne oldu da “Türkiye baskıcı rejime gidiyor” diye sızlanmaya başladılar?
Cemaatin 30 yıldır siyasal iktidarların desteğinde devletin duyarlı kadrolarında nasıl örgütlendiğini yazdığım için yargılanırken, dizi yazılarım yargı kararıyla durdurulurken kaçı tek satır yazı yazdı?
Yazmadı, yazamadı!
Ben ne AKP ne de cemaat diyenlerdenim.
Demokrasi ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak görüyorum.

***

Yarın, cemaate yakın yazar ve bilim insanlarına yönelik “cadı avı” yapılırsa onları savunurum...
Öyle iki taraflı, rüzgâra göre yön değiştirmez, rüzgârgülü olmaz demokrasiyi savunanlar...
Şimdi demokrat kesilenler dün neredeydiler, merak ediyorum...
Yazıları arşivlerde...
AKP’yle aynı çizgide...
Bugün AKP milletvekili olan bir arkadaş “yazılarım arşivde” diyordu, sabah sabah CNN’de...
Muhterem, Koza’nın sahibi “altıncı” Akın İpek’in gazetesinde yazarken Bergama Ovacık’taki altın madenini savunuyor, Fethullah Gülen’e övgüler düzüyordu.
Ne de olsa o zaman çalıştığı gazete cemaatindi, öyle yazması gerekiyordu...
Cemaatin savcısı, polisi, müdürleriyle çok sıkı fıkıydı, ailece görüştükleri bile vardı...
Hayat böyle işte, ne yapacaksın!

***

Hayatın sayfalarında böylesine çok öykü var...
Rüzgârgülleri, mevsimine göre yön değiştirir...
Siyasal partiler ise değiştirmez!
Gençler CHP’ye oy vermiyor oy!
Acaba Gezi eylemlerine katılan o gençlerin yüzde kaçı CHP’ye oy verdi?
Cemaat ve muhafazakâr oyların CHP’ye geleceğine inananlar kimlerdi?
CHP’de sosyal demokrasinin ne olduğunu bilen kaç yönetici var?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları