Hikmet Çetinkaya

Diren Artvin kazanacaksın!...

25 Şubat 2016 Perşembe

Artvin, Türkiye’nin doğa cennetidir... Kaçkaçlar’da hayat bir başka güzeldir...
Artvin Cerattepe’de altın ve bakır madeni girişiminin 25 yıllık bir geçmişi var...
Yöre halkı, 25 yıl boyunca hukuku aradı, demokratik haklarını kullandı, kırmadı yıkmadı, öne sürüldüğü gibi ağaç katliamı yapmadı, doğaya sahip çıktı.
Artvin yıllardır madenin yaratacağı yıkıma direniyor...
Üstelik hukuk mücadelesini kazandıkları halde...
Cerattepe’de 10 gündür yaşananları, güvenlik güçlerinin, demokratik haklarını kullanan çevrecilere, yöre halkına karşı acımasızlığını okuyorsunuz Cumhuriyet’te.
Arkadaşımız Yusuf Özkan, olayları gün gün anlatıyor size...
Neler oluyor Cerattepe’de ben onu yazdım bugün...
Altın ve bakır madeni direnişi, 90’lı yıllarda başladı. Artvinliler o yıllar Cominco Madencilik’le, 2 binli yılların başlarında da Kanadalı IMNET Mining’e karşı uzun soluklu hukuksal mücadele verdiler.
Sonuç:

“Kanadalı şirketin madencilik ruhsatı uzun bir süreçten sonra 2008 yılında Danıştay tarafından durduruldu.”
Artvinliler rahatlamıştı. Ağaçlar kesilmeyecek, rahat soluk alacaklardı. Ne yazık ki düşündükleri gibi olmadı.
Çünkü “çokuluslu altın avcıları” hukuk falan dinlemiyordu tıpkı Kazdağları, Eşme Kışladağı, İzmir Efemçukuru, Erzincan İliç, Kozak Yaylası, Tunceli’de olduğu gibi...
Bugün Cerattepe’de yaşananları görünce Bergama Ovacık’taki çevrecilerin DGM’de “casusluk” iddiasıyla yargılandıklarını, Cemaat medyasının onlara nasıl saldırdıklarını anımsıyorum.

***

2010 yılında çıkan yeni maden yasasıyla Artvin Cerattepe’de yeniden madencilik çalışmaları başladı.
2012 yılında gerçekleştirilen ihalenin ardından Artvin’in “üst kotlarına yayılmış, 4 bin 361 hektar büyüklüğünde iki alanda madencilik hakkı”, Özaltın şirketine verildi.
Özaltın şirketi, bir süre sonra hakkını Cengiz Holding’e devretti.
Ne denir bu işe?
Al gülüm ver gülüm!
Çevre Bakanlığı 2013 yılında altın ve bakır madeni için olumlu ÇED raporu verince, Artvinli 283 kişi dava açtı.
Rize İdare Mahkemesi, 2014 yılında Artvinliler lehine iptal kararı verdi. Çevre Bakanlığı yargının bu kararı üzerine temyize gitti. Danıştay yürütmenin durdurulmasını reddetti.
Verilen kararda şöyle deniliyordu:
“Planlanan bu madenin hayata geçirilmesi Artvin’i, yöre sakinleri açısından yaşam alanı olmaktan çıkaracaktır.”
Bugün yaşananlara bakınca Rize’de verilen yargı kararının çöpe atıldığını görüyoruz...
Şirket önceki ÇED raporunda hızla üç değişiklik yapıp 2015’te yeniden Çevre Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık bu raporu “jet hızıyla” onayladı.
Artvinliler bunun üzerine yeniden yargıya başvurup dava açtı...
Yörede dozerler, taşıyıcılar, makineler ağaçları kesiyor...
Doğa yok oluyor...
Direnen Artvinlilere bilindik suçlama yapılıyor:
“Bunlar terörist, casus, vatan haini...”
Bu yaftalama, suçlama 25 yıl önce yapılmıştı Bergama Ovacık altın madenine karşı çıkan çevreciler için.
Demek ki 25 yıl öncesini bir kez daha yaşıyoruz...
Böyle gelmiş böyle gidiyor!

***

Artvinli Cerattepe’yi yaşadığı kentin bir uzantısı olarak gördüğü için demokratik hakkını kullanıyor...
Halkın karşısına güvenlik güçlerini koyan kim?
Şirketi koruyup kollayan siyasal iktidar!
Maden alanı Artvin’in en önemli turizm alanlarından “Hatila Milli Parkı”nı ucundan içine alıyor.
Artvin halkının yanındayız...
Ne diyor anayasanın 56. maddesi:
“Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin, vatandaşların ödevidir...”
Halk, gaz bombasına karşın ödevini yapıyor, devlet ise yapmıyor!

***

Başbakan Davutoğlu, hukuki süreç bitene kadar maden şirketinin Artvin Cerattepe’deki çalışmalarını durdurduğunu açıkladı.
Hukuki süreç devam ederken şirketin Cerattepe’de çalışmaya başlaması zaten yanlış değil miydi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları