ABD ve Rus uçakları Suriye’yi bombalarken Türkiye ne yapıyor?
Rus uçakları Suriye’yi mesken tutmuş ABD uçakları Türkiye’yi...
Bir zamanlar kardeşimiz olan Esad, şimdi düşmanımız olduğu için, siyasal erk bu olup bitenler karşısında şaşkın.
Suriye topraklarında ne ararsan var...
Yaramaz çocuk IŞİD, şimdilerde uslu gibi gözüken ılımlı El Nusra...
Peki, Türkiye bu olup bitenler karşısında ne yapacak?
Bu soruya, benim gibi yanıt arayanlar çok!
ABD ve Rus savaş uçakları Suriye semalarında uçarken IŞİD, Halep’e yakın yerleşim birimlerinde canlı bombalarla sivilleri öldürüyor.
Bu yaşananlar karşısında şaşırmamak elde değil.
Hükümet sabah akşam PYD’nin terör örgütü olduğunu söylerken kankası ABD yanıt veriyor:
“PYD-YPG terör örgütü değildir...”
AKP istediği kadar bağırsın çağırsın ABD, PKK’yi terör örgütü olarak görüyor ama PYDYPG’yi görmüyor.
Tam bu sırada İncirlik’ten ABD savaş uçakları kalkıyor, Rus savaş uçaklarıyla birlikte Suriye’yi bombalıyor.
Baştan beri bölgeyi iyi bilenler söylüyordu:
“Ey Türkiye, Ortadoğu bataklığına hele hele Suriye’ye pek yanaşma, dostluk ilişkilerini bozma!”
Bir yıl önce Şam’a girip cuma namazını kılacaktık olmadı, yerine IŞİD’in elinden Süleyman Şah Türbesi’ni PYD’yle birlikte kaçırdık sınırımıza yakın bir yere.
Aradan bir süre geçti bir baktık sınırımızın 30-40 metre ötesinde IŞİD, hendekler kazıp kara mayını döşüyor.
Ne yapalım biz de seyrettik hep birlikte!

***

Suriye’de yaşam durmuş, iç savaş tüm hızıyla sürüyor. Anlatılanlara bakılırsa, tüm ölümler, bombalamalar, kardeşlik, barış, iyilik temelinde gerçekleşiyor...
Suriye, Rusya’nın mandası gibi...
Gökyüzünde hem Rus uçakları hem de ABD uçakları...
Katar-Suudi işbirliği bir bataklığı, felaketi getiriyor yanı başımıza.
Türkiye’nin nerede durduğu belli değil, doğru dürüst bir açıklama falan yapılmıyor.
Bizim havuz medyasının ördekleri, rüzgârgülü gibi maşallah!
Bir o yana, bir bu yana...
El Kaide’ye, El Nusra’ya, IŞİD’e toz kondurmuyorlar, komşuluk ilişkilerini sürdürüyorlar, iş PYD’ye gelince yaygarayı basıyorlar:
“Teröristlere ölüm!”
Ankara katliamında 29 güzel insan şehit düştü...
Şöyle bir gün bile düşünmeden katliamı PYD’nin yaptığını açıkladı hükümet. İki gün sonra TAK açıklama yaptı:
“Katliamı biz yaptık...”
Zaten medyaya yayın yasağı gelmişti her katliamda olduğu gibi...
Sonunda katliamı yapanın adı açıklandı, teröristin babası konuştu, bu yetmezmiş gibi HDP taziye çadırına gitti...
Bir yanda şehit düşen masum 29 can, öte yandan terör eylemini gerçekleştiren canlı bomba...
Hiç şaşırmadım ben...
Türkiye’de böyle şeyler olağan...
Güneydoğu’nun pek çok ilçesi can pazarı, 27 bin nüfuslu İdil kuşatma altında, güvenlik güçleri, PKK terör örgütüyle vuruşurken 23 bin kişi kalmış İdil’de...

***

Şubat ayazı fena çarpıyor insanı...
İdil’de, Sur’da, Lice’de, Nusaybin’de...
Bölgeye giden deneyimli yazarımız Ceyda Karan, izlenimlerini yazdı geçen hafta salı günü...
Okurken içimden bir şeyler koptu...
Yazısının başlığı şuydu Ceyda Karan’ın:
“Devlete de öfke var, PKK’ye de...”
Yazının girişi içimi acıttı:
“Savaş oyun değildir, biliriz, aklımız idrak eder”...
Yazıyı okurken kendi kendime sordum:
“Bugün devleti yönetenler ölümü, can pazarını, hayatı savaşı oyunu olarak mı görüyorlardı?”
Yediveren gülleri oralarda solmuş, yaşam durmuştu...
Bir yanda devlet öte yanda bir terör örgütü...
Havadaki barut kokusu, Lazkiye ve İncirlik’ten kalkan ABD uçakları, Rus savaş uçaklarının Suriye semalarından attıkları bombalar, harabeye dönmüş kentler...