Teferruat…

28 Nisan 2016 Perşembe

Gazete arşivlerini taramaya başladım. Çevreciler teferruatmış ya, neler yapmışlar bir bakayım istedim.
Gökova termik santralı eylemleri, caretta kaplumbağaları için yapılan eylemler, İzmir kuş cenneti, Güvenpark, Taşkışla, Pamukkale, Yatağan eylemleri… Liste uzun.
Çiçeklere, böceklere, kuşlara, ağaçlara, ormanlara, akarsulara, göllere, denizlere, havaya, toprağa sahip çıkmaya çalışmışlar. Kötü mü yapmışlar?
Hava kirliliğine ilişkin gaz maskeli eylemler yapmışlar. Kentlerdeki hava kirliliğine dikkat çekmişler. Teferruat mı?
Peki, Türkiye 30 yılda hava kirliliği konusunda nereye geldi?
Temiz Hava Hakkı Platformu hazırlamış raporu. Çok başarılı bir rapor. Diyorlar ki, Avrupa standartlarına göre Türkiye’de havası temiz tek bir il var: Çankırı. Onun dışındaki tüm illerin havası kirli. Buna benzer bir raporun devlet yetkilileri tarafından hazırlandığını gördünüz mü? Bu çalışma “teferruat” mı?
Daha 30 yıl önce çevreciler yetkilileri bu sorunla ilgili olarak uyarırken, bugün bu noktaya nasıl geldik biliyor musunuz? Çünkü iktidarlar çevrecileri dinlemediler. Keşke dinleselerdi.
Başka ne yapmış çevreciler? Kelaynaklara, tepeli pelikanlara, dikkuyruklara da sahip çıkmışlar. Kuş cennetlerini, sulak alanları korumaya çalışmışlar.
Kuşları korumak “teferruat” mı? Kuşların da bu topraklarda özgürce yaşama hakkı yok mu?
Bugünlerde Türkiye’nin ormanları saldırı altında. Keseböcekleri ormanları istila etmiş. İzmir’den Antalya’ya kadar neredeyse bütün ormanları. Yüzlerce ağaç kurumuş. Keseböcekleri, ağaçları bir daha yeşermemek üzere yok ediyor.
Yurttaşlar tepkili. Kimse gelmiyor, kimse bu zararlılarla mücadele etmiyor, ormanlarımız yok oluyor diye yakınıyorlar. Yetkililer şaşkın. Nasıl mücadele edilecek o bile belli değil.
Oysa keseböceğinin en büyük düşmanları kimler biliyor musunuz? Kuşlar.
İbibikler, tahtalı güvercinleri, ispinozlar, bülbüller. Eskiden böyle sorunlar yaşanmazdı. Çünkü kuşlar yardımımıza gelirlerdi. Artık gelemiyorlar. Çünkü sulak alanları kuruttuk, kuşları öldürdük. Sayıları o kadar azaldı ki.
Sonra arıları koruyalım diye kampanya yaptı çevreciler. Arılar teferruat mı?
Ne diyor çevreciler: “Çocuklarımız sağlıklı bir çevrede büyüsün”.
Bunun için mücadele veriyorlar. Teferruat mı?
Bu teferruatsa eğer, anayasanın 56. maddesi ne?
“Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” demiyor mu 56. maddede?
O maddenin devamı da var: “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir” diyor. Bu madde de “teferruat” mı?

***

Türkiye’yi yönetenler, son otuz yıldır keşke zamanlarının bir kısmını bu “teferruat”lara ayırsalardı. Bugün daha mutlu bir Türkiye’de yaşıyor olurduk.
Bugün çevreciler diyor ki, Fosil yakıt çağı bitti: Dönüşümü başlatmanın şimdi tam sırası.
Yüzümüzü doğaya, güneşe, rüzgâra dönmeliyiz.
Kim haklı? Politikacılar mı çevreciler mi?
Biz, termiksiz bir gelecek için 15 Mayıs’ta Aliağa’dayız. Ya siz?
Maniniz yoksa bekleriz. Aldırmayın siz “teferruat” diyenlere.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları