Tak gözlüğü, rahatla...

24 Nisan 2016 Pazar

Taktığımızda dünyamız değişecekmiş. Şaka değil.
Dünya ile bağımız kopacak, başka bir dünyaya girecekmişiz. Sanal bir dünya. Kulağımıza da kulaklıkları takacak, çevredeki sesleri bile duymayacakmışız. “Sanal gerçeklik” gözlüğü dedikleri işte bu. Muhtemelen bu gözlüğü, 360 derecelik görüntüleri rahat görebilmek için bir döner koltuğa oturup takacağız.
Diğeri farklı. Onu taktığımızda var olan dünya ile bağımız sürecek. Yani ayakta, dışarıda olabiliriz. Fakat bu sefer de bizim yaşadığımız bildik dünyaya, oraya ait olmayan “sanal” kişiler, nesneler girecekmiş. Bir kafeye oturacağız ve kafe bir ormana dönüşüverecek.

***

Bu teknolojilerle ilişkilendirilen moda terim “deneyimlemek”.
Bu gözlüklerle sadece duyarak, görerek öğrenmeyeceğiz. Aynı zamanda “yaşayacağız, deneyimleyeceğiz”. Sanal gerçeklik gözlükleriyle bugüne kadar hiç yaşamadığımız deneyimleri yaşayacağımız söyleniyor.
“Ben iki sanal gerçeklik gözlüğü denedim. Güzel. Fakat anlattığınız kadar da etkileyici değil” dediğimde, “Bu daha başlangıç. Daha neler göreceğiz neler” diyorlar. Bu gözlüklerin oyun dünyasında ve eğitimde çığır açacağını söylüyorlar.
Endişeli olanlar da var. Aralarında sosyolog ve felsefecilerin olduğu bir grup bilim insanı şöyle sorular atıyor ortaya:
- Sanal dünya davranış kalıplarımızı değiştirebilir mi? Sanal gerçeklik gözlükleri farklı amaçlarla kullanılabilir mi?
- Bu gözlükler zaman algımızı nasıl etkileyecek?
- Sanal dünyalarda yaşanan deneyimler insanların psikolojisini nasıl etkileyecek? Bir savaş oyununda ölümü deneyimlemek mesela üzerimizde ne gibi etkiler bırakacak?
Sanal dünyalar öylesine etkileyici olacak ki, bazılarımız orada saatlerce zaman geçirecekmiş. Oradan çıkmak istemeyenler de olur mu merak ediyorum. Bir süre sonra gerçek olanla sanal olan birbirine karışır mı?
Çok keyfimiz kaçtığında, arkadaşımız bize, “Ne dertleniyorsun, tak gözlüğü ve rahatla” diyecek mi? Halen internette var olan Second Life gibi dünyaların bambaşka bir şekil alacağı ortada. Bazı şirketler şimdiden kocaman sanal kentler kurmaya başlamışlar bile.
Peki, sanal bir dünyada sınıfsız bir toplumu “deneyimleyen” insanların gerçek dünyadaki siyasi tutumları nasıl olur acaba?
Aklıma David Cameron’un “Avatar”ındaki o doğa sahneleri geliyor. Öyle masalsı bir dünyanın içinde dolaştığınızı hayal etsenize. Bu arada Cameron yeni Avatar filmleri çekiyormuş. 4’lü bir seri yapacakmış. İlkini 2018’de izleyecekmişiz.

***

“Artırılmış gerçeklik” gözlükleri başka. Şu anda iki önemli ürünün çıkması bekleniyor. Biri Microsoft’un Hololens’i diğeri Magic Leap şirketinin gözlüğü. Benim asıl merak ettiklerim bunlar. Hololens’i daha önce anlatmıştım.
Magip Leap de ona benzer bir şey. Tanıtım filmi çok etkileyici. Bir spor salonu düşünün. Tribünde insanlar oturuyor. Saha boş. Birden sahanın zemini dalgalanmaya başlıyor. Sonra büyük bir gürültü kopuyor ve zeminden dev bir balina fırlıyor. İzleyiciler şaşkın. Balina gerçek boyutlarında. Yukarı fırlayıp tekrar suya dalıyor. O kadar gerçek ki görüntüler. Kendiniz bakın: www.magicleap.com
Teknoloji dünyası giderek ilginçleşiyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları