Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Hele Köprüyü Bir Geçelim'

22 Mart 2013 Cuma

Türkiyenin, farklı nitelemelere göre tarihi, karışık, tehlikeli, kritik daha uzatabilirsiniz günlerden geçtiği bir gerçektir.

\n

Tarihin bir anlamda hızlı aktığı böyle günlerde belirsizlik, gittikçe koyulaşan bir sis de her şeye egemen oluyor. O nedenle çıplak gerçeği istiyorsanız olanı biteni her türlü süsten, boyadan arındırmak zorundasınız.

\n

Biz de öyle yapmaya çalışalım.

\n

AKP ile ya da isterseniz devlet ile ya da isterseniz hükümet ile henüz terör örgütü listelerinden çıkarılmamış PKK arasında görüşmeler sürüyor. Konu bir tarafın söylemine göre terörün sona erdirilmesi diğer tarafa görehakların teslimidir. Bu sonucu, MİT gözetiminde BDP ile PKK lideri Öcalan arasında yapılan görüşmelerden sonra yapılan açıklamalardan, Öcalanın Nevruz ya da Newroz törenlerinde okunan mesajından anlıyoruz. Kısacası Kürtleri temsil eden ya da ettiği vurguyla söylenen kesimin isteklerini, yapacaklarını, yapabileceklerini öğrendik. Henüz öğrenemediğimiz AKPnin, hükümetin ya da isterseniz devletin ne dediğidir. Öcalan PKK militanlarının geri çekilişinin TBMM denetiminde akil adamlar gözetiminde olmasını istiyor. TBMMde grubu bulunan partilerin konu ile ilgili tutumları henüz net değildir. Farklı söylemler, farklı tutumlar partisi MHP henüz bu konuda bir fikir vermiyor. CHP baştan beri Meclisi gösteriyor. PKK ile görüşmeler yapılmasına da saydam olması koşuluyla karşı çıkmıyor. Akil adamlar önerisi ise zaten CHPye ait. Bilemediğimiz, açıklanan görüşlerde kullanılan cümlelerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı.

\n

Bunu merak ediyoruz.

\n

***

\n

Merakımızı giderebilmek için gözümüzü siyasilerin açıklamalarından, demeçlerinden ya da kavgalarından ayırıp sokağa çeviriyoruz: Sokak karışık duygular içinde. Bir de tabii aynı günlerde açıklanan ve gazetecilerin, aydınların, eski komutanların ağır hapse mahkûm edilmesini isteyen savcının akıllara ziyan mütalaası var.

\n

Ölçü böyle zamanlarda hızla kaçıveriyor. Bir televizyon programında kerametleri kendilerinden menkul bir takımın tarihte Türk diye bir ırkın, budunun, milletin, halkın bulunmadığını, sonradan icat edildiğini anlatmak için nasıl ter döktüklerini, onları Yahu siz delirdiniz mi diye insafa davet eden yapayalnız kalmış romancı hanımefendiyi görünce, bu cins arkadaşların sorunun çözümünün önünde en büyük engel olduğuna bir kere daha inandım.

\n

İnandım, peki şaşırdım mı?

\n

***

\n

AKPnin başta Başbakan olmak üzere akil adamları da aslında benzer bir fikri savunuyorlar. Son zamanlarda daha yüksek sesle dile getirilen fikir millet kavramının ulusu değil, din birliğini ifade ettiğini söyleyen İslamcı anlayıştır. Bu konuda Başbakan Erdoğan ile Öcalan benzer şeyler söylüyorlar ve bu çok eski ama parlatılmış yeni fikir Davutoğlunun stratejik derinliğine de pek uygundur. Öcalan Fırat ve Dicle çevresinde bir Ortadoğu konfederasyonu hayal ediyor ve bu hayalin çimentosunun doğal olarak inanç olacağını ilan ediyor. Başbakan da bu pek yeni millet kavramını en son Çanakkale şehitlerini anarken yineledi: Bir millet var; İslam milleti, başka da bir şey yok.

\n

Ben Kürtlerin yerinde olsam bu söylemden biraz ürkerdim. Çünkü bu sözlerin devamı arada bir söylendiği gibi Ne Türk var ne Kürt, ne Kürt sorunu var ne Türk sorunu, hepimiz İslam milletindeniz olacaktır, olmaktadır.

\n

Bu pek yeni kavramlaştırma solla ilişkisini kesmiş Kürt aydınlarına tehlikeli gelmeyebilir. Ne de olsa onlarda hele şu köprüyü bir geçelim anlayışı şimdilik egemendir. Ama bu şimdinin bir de sonrası var.

\n

Hele şu köprüyü bir geçelim diyen yalnızca siz olmayabilirsiniz.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları