Hafta içi Atiba’nın sakatlandığı haberi gelince Beşiktaş’ın Konya’ya karşı Atiba’sız nasıl kazanacağını merak etmeye başlamıştık. Ne var ki Kanadalı iyileşmiş ve Konya karşısında da takımdaki yerini almıştı bile. Demek ki bu merakımızın giderilmesi maçı değildi bu maç.
Karşılaşmaya 4-2-4 gibi başladı Siyah- Beyazlılar. Çok da hızlı ve akışkan bir oyunla; uzun paslar, kısa paslar ama hızlı ve isabetli paslarla müthiş bir oyun sergilediler. Quaresma-Talisca-Babel işbirliğiyle tek toplar sonucunda golü de 9’da hemen buldular.
İlk 15 dakikadan sonra Konya da ileride basmaya başladı. Atiba-Oğuzhan ikilisi orta alanda yalnız kalıyordu ki bu kez kontra atakla 2. golü attı Kartal; Cenk pres yaptı, Talisca, Quaresma’nın önüne uzattı, 70 metre depar atan Oğuzhan plaseyle bitirdi. Aslında Aykut Kocaman’ın Konya’sı da paslı oynayan bir takım olduğundan birbirine benzeyen iki takımın oyununu izliyorduk. Hem de zevkle. Skora rağmen Konya oyununu bozmadı çünkü. Fakat rakip kale önünde yeterince etkili olamadılar sadece.
2. yarıya etkili başlayan taraf yine Beşiktaş’tı. Bu kez Babel ileri zorladı, Cenk’e uzattı o da yeteneğini konuşturdu; sırtı dönük aldığı topu dönerek ağlarla buluşturdu. 5 dakika sonra aynı Cenk, Q7’den gelen pası kafa vuruşu yeteneğini konuşturarak tamamladı: 4-0. Artık oyundan düşen Konya’nın tek golünü de yine bir Beşiktaşlı oyuncu Tosic, kaleciye giden rahat topa ayak koyarak atacaktı. Cenk’in penaltısıyla güzel futbolun ödülünü de aldı ve Kartal yirmiyi aşkın gol girişiminde bulunduğu karşılaşmada sezonun en yüksek skorunu elde etti. Sonuçta Türkiye liglerinin üstünde şiir gibi futbol oynayarak üç puanı aldı Beşiktaş. Hem de Konya gibi bir rakibe karşı. Bu futboluyla Kartal liderliği sonuna kadar hak ediyor.