Avrupa Şampiyonası finaline 1 gün kaldı. Kupa İspanya’nın mı İngiltere’nin mi olacak? İki takımı karşılaştırdığımızda daha çok hak eden tarafın İspanya olduğunu söyleyebiliriz. Oynanan futbolla, alınan sonuçlarla İspanya ağır basıyor. Ayrıca İngiltere’nin geçtiği takımlara bir bakın bir de İspanya’nınkilere... İspanya; Almanya ve Fransa maçlarının ardından finale çıkmış. İngiltere; İsviçre ve Hollanda’yı yenerek. Zaten böyle elemeli maçların esprisi bu, birçok sürprizle karşılaşabiliyoruz. 

Turnuvayı Türkiye açısından da değerlendirirsek, hem iyi futbol oynadık hem de aldığımız sonuçlarla son 8’e kaldık. Daha da önemlisi çok iyi bir gelecek vadeden takımımız olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Takımımızla, genç oyuncularımızla gurur duyduk. Zaten Euro 2024, geleceği parlak genç yaştaki futbolcuların göz doldurduğu hatta belirleyici olduğu bir turnuva. Bizden özellikle Arda Güler ön plana çıktı. Evet Montella forvette gençlerle oynadı ama Semih, Can Uzun, Ahmetcan gibi oyuncuları da daha önceden takıma yerleştirebilir, turnuvada da onlardan daha çok yararlanabilirdi. Bakın İngiltere’ye oynattığı oyunla eleştirilen Southgate bile Slovenya maçının ikinci yarısında 19 yaşındaki Kobbie Mainoo’yu alarak bu gençle ülkesinin kupa talihini değiştirdi. İspanya’nın 16 yaşındaki yeteneği Lamine Yamal, turnuvanın yıldızı oldu. 

Beşiktaş’ın genç yıldız adayı Semih Kılıçsoy’un adı şu günlerde transfer dedikodularının içinde. İyi para verilirse satılabilirmiş! Oysa daha önceki yönetim, altyapı futbolcularını takımda tutmayıp sattığı gerekçesiyle ne kadar eleştirilmişti. O kadar eleştiriden sonra Semih’e de aynı formülün uygulanması garip. Aslında garip olan bizim hâlâ kulüplerde bir şeylerin değişeceğini ummamız. Edilen sözlere inanmamız. Oysa isimler değişiyor sistem değişmiyor. Yine menajerler kulüplerin kaderini belirliyor. Elde çok bağlayıcı koşullarda alıp sonra satamadığın onca futbolcu var. Ama alma isteği bitmiyor. Sürekli sil baştan. Fakat kasanda paran olmayınca elindeki iyi oyuncuları satıyorsun ki para gelsin... Mesela Semih gibi para eden futbolcuları satacaksın ki Immobile gibi isimleri alabilesin. 18 yaşındakini sat, 34 yaş üstü futbolcu al. Böylesi bir alışverişten Beşiktaş’ın kârlı olması mümkün mü sizce? Oysa dünyanın büyük kulüpleri takımlarını gençleştiriyor. Milli takımlar gençleştiriliyor. Ama bizim kulüpler yerinde sayıyor. “Uzatmaları oynayan” 35 yaş üstü futbolcuların peşindeler. “Hemen şampiyon olmak için” diyorsanız Sergen Yalçın dönemi 4 altyapı oyuncusuyla Beşiktaş’ın şampiyon olduğunu bir kez daha hatırlatırım.