Bazı özel okullar, bu öğretim yılı başında ders kitapları için velilerden çok yüksek rakamlar istedi. 

İlkokul öğrencilerine yönelik kitap seti için veliden 50 bin TL alan okullar oldu. Veliler bu durumdan çok yakındı ve Milli Eğitim Bakanlığı da ''Öğrencilere tüm ders kitaplarını zaten ücretsiz olarak veriyoruz. Ders kitabı adı altında veliden para isteyemezsiniz'' diyerek 3 Ocak'ta Resmi Gazete'de yayımlanan ''Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasında Dair Yönetmelik''e, ''Okullar ders kitabı adı altında herhangi bir ücret alamayacak'' cümlesini  koydu. 

ŞİMDİ NE OLACAK? 

Şimdi okullar velilere diyecek ki; ''MEB kitapları ile nereye kadar? Çocuğunuz yabancı dili ancak yurtdışından getirdiğimiz kitaplarla öğrenebilir.'' Bu kısmen doğru.  Yönetmelik değişikliğiyle veliden ''kitap parası'' adı altında ücret istenemeyeceğine göre de muhtemelen farklı formüller bulunacak.

Bu kitapların en azından bir kısmı ''kaliteli eğitim, iyi yabancı dil'' için gerekli olabilir ama 5-6 kitaba 50 bin TL veren velinin çocuğu, diğer okullarındaki yaşıtlarından çok mu ileride? Hayır değil yani bu paraların karşılığı çoğu zaman yok. 

Bu kitaplarla çok kaliteli eğitim veriliyor diye varsaysak bile neden zaten eğitim ücreti, forma, yemek, servis vb için milyona varan rakamlar ödeyen veliye bir de kitap masrafı yükleniyor? 

Bunun başka yolu yok mu? Elbette var ama okulların büyük çoğunluğu bunu tercih etmiyor. 

Örneğin İstanbul  Erkek Lisesi'nde Almanya'dan gelen kitaplarla Almanca öğretiliyor. Özel Türk okullarının aksine bu dili  bir yılda öğreten bu okulda, ders kitapları için veliden para istenmiyor. Öğrenciler çok daha düşük maliyetle kitapların fotokopisini çekiyor. Bazı yabancı okullarda da öğrenciler ''fotokopi kitap''larla ders görüyor. 

OKUL ÖĞRENCİYE VERSE...

Derslerde veliye yük olmadan yabancı kitap kullanılmasının ikinci şekli de Darüşşafaka Lisesi'nde uygulanan yöntem. Yabancı dil ve başka derslerde Milli Eğitim Bakanlığı kitaplarının yanı sıra kullanılan kitaplar, okul tarafından öğrencilere veriliyor, yıl sonunda da alınıyor. Aynı kitaplar yıllarca tüm öğrenciler tarafından kullanılıyor. Bu okulda 8 yıl boyunca bu yöntemle eğitim aldım, hiçbir sakıncasını yaşamadım. Ders kitaplarımız, İngilizce ve Almanca hikaye kitaplarımız, sözlüklerimiz sınıftaki dolaplarımızda durur ve yıl boyu bize ait olurdu. Bir sonraki sınıfa geçtiğimizde bu kitaplar bir alt sınıftaki öğrencilere verilir, biz de yeni kitaplarımızı alırdık. Doğrusu bundan daha ''sürdürülebilir'' bir yöntem düşünemiyorum.