Erol Manisalı
Erol Manisalı erolmanisa@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kediye Ciğer Teslim Edenler

11 Ekim 2008 Cumartesi

-Saldırılar Kuzey Iraktan geliyor.

-Kuzey Irak ABDnin askeri işgali altında. Barzani ABDnin emrinde.

-ABD ve Barzani her türlü bilgiye sahipler.

-PKK, ABD ve AB ülkelerinden her türlü desteği alıyor.

Bu gerçekler karşısında Ankara ne yapıyor?

-ABD ileişbirliğinegidiyor.

-ABD, AB, Talabani ve Barzani saldırılardan sonraAnkaraya üzüntülerini bildiriyorlar!..

-Siyasi olarak hükümet ABD, Bağdat ve Erbil ile işbirliği, yakınlaşma ve destek ilişkileri kuruyor”.

-TSK, siyasal olanaklar kullanılmadan PKK ile karşı karşıya bırakılıyor”. Ortada göz göre göre bir oyun oynanmakta.

-Hükümet, ABDnin ikili oyununu görmezlikten geliyor”.

-ABnin baskısı ile TSKnin eli kolu bağlanıyor, kanunlar değiştiriliyor, yetkiler kısıtlanıyor.

Ulusal çıkarlarını koruyan \t\tbir ülke ne yapar?

-Mademki ABD ve Barzani Kuzey Iraktan saldırıları engelleyemiyor, hatta destekliyorlar, kusura bakmayın deyip girersiniz, bir güvenlik bölgesi oluşturursunuz.

Çağdaş, akılcı, dayatmalara boyun eğmeyen normal bir yönetimin yapacağı iş budur. AKPden önce bunlar, büyük ölçüde yapılabiliyordu.

AKPden sonra Ankara Irakta, Kıbrısta ve Kafkasyada ABDnin taleplerini yerine getirmeye başladı”. Saldırıların yoğunlaşması bunun sonucudur. Olayları münferit karakol saldırıları olarak değerlendirmek, oynanan oyunu bile bile görmezlikten gelmek demektir.

Hükümet ve Meclis bu saldırılardan doğrudan doğruya sorumludurlar. TSKye tezkere vermek sorunu çözmez, sadece erteler. Sorunu çözmek için yapılması gerekenler şunlardır:

-Ankaranın BOPa karşı olduğunu açık bir biçimde ortaya koyması gerekir.

-Kuzey Iraktan sorumlu olan ABDnin saldırılardan da sorumlu olduğunu, uygar ve çıkarlarını koruyan normal bir hükümet gibi ortaya koyması zorunludur”.

Buakılcıpolitikanın izlenmesi gerektiğini aklı başında olan herkes biliyor. Ancak Türkiyedeki yönetimin bunları gerçekleştirmesine imkân yok. Çünkü;

-ABD (ve ABnin) dayatmalarına hayır diyemiyorlar. Türkiyenin elinde hayır demek olanakları vardır”. Ancak hükümet bunu yapamaz. Kendisi,ABD ve ABnin desteğine muhtaçtır”. Bu destek yüzünden, sessiz kalması ve işi idare etmesigerekiyor.

Türkiyenin içine düştüğü temel sorun budur.

Karakol saldırısı BOP’un bir parçası

Sınırdaki saldırı daha öncekiler gibi, BOPun kilometre taşlarından birisidir. İşin bu yönü ne Mecliste tartışılıyor ne de yönetimde.

Tartışılan ne? Nasıl girdiler, önlemler yeterli miydi, yardım zamanında ulaştı mı? Bunlar sonuçlardır; esas neden 2003te ABDnin işgalinden sonra Kuzey Irakın Türkiyeye karşı bir saldırı bölgesi haline getirilmiş olmasıdır”. Bunun nedeni de BOPun gereği olarak bölge ülkelerinin sınırlarının değiştirilmesi meselesidir”.

Yazılan, çizilen, belgeleri yayımlanan, uygulaması başlatılan bu gerçeği görmezlikten geleceksiniz, sırf kamuoyunu tatmin etmek için ABD Büyükelçisine, yahu ayıp ediyorsunuz, niye biraz daha dikkatli olmuyorsunuz diye kerhen şikâyette bulunacaksınız; Washington,Talabani, Barzani de Ankaraya,Vallahi biz de çok üzüldük, ne ayıp, yapılır mı bunlardiye timsah gözyaşlarını akıtacaklar, siz de buna katlanacaksınız.

Bu dış politika oyununusürdürüp işi oluruna bırakacaksınız.

-En başta,1 Mart tezkeresine ve BOPa destek verirseniz

-Gürcistanda, Karadenizde, Kıbrısta ABDnin oyununun bir parçası olursanız Kuzey Iraktan Türkiyeye saldırıların arkası kesilmez. 3-5 yıl sonra da Kafkasya sınırından saldırılar başlar, eğer ABD Gürcistan ve Ermenistana da yerleşirse

Ankara, ABD ve ABnin bölge ve Türkiye üzerinde yürütmekte olduğu örtülü ve açık saldırıları dengeleyecek iç ve dış politika değişikliklerine gidemezsekuşatma yoğunlaşacaktır.

Olay bir karakol saldırısı değildir; yürütülmekte olan Ortadoğu politikasının Türkiyeyi içerden ve dışardan giderek daha yoğun bir biçimde sıkıştırması meselesidir.

Ortadoğunun esas sorunu, sömürgeci dış güçlerin bu coğrafyada ülkeleri, halkları ve mezhepleri birbirine kırdırması sorunudur.

Aramızdaki anlaşmazlıkları çözmek için her şeyden önce emperyalizmin bölgeye egemen olmasını engellememiz gerekir. Sömürgecilerden yardım alarak bölgenin sorunlarını çözemeyiz.

Dinciler, etnik ayrımcılar, mikro milliyetçiler emperyalizme hizmet ettikleri sürece onun tutsağı olmaktan kurtulamazlar. İçimizdeki kimi İslamcılar, kediye ciğer teslim edereksorunlarını çözeceklerini sanıyorlar. El Kaideyi ve Saddamı akıldan çıkarmasınlar. Sömürgeciden kimseye yarar gelmez, kendinden başka

www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları