Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Yeni' Mısır'dan Siyaset Manzaraları

31 Aralık 2012 Pazartesi

Müslüman Kardeşlerin (MK)Selefilerle birlikte hazırladığı anayasa taslağı ordunun gözetiminde, seçmenin yaklaşık yüzde 20sinin oyunu alarak kabul edildi. Şimdi karşımızda bir yeniMısır var. Bu yeniMısırda Mübarekin yerini siyasal İslam alıyor, çoktan MK tarafından dönüştürülmüş olan ordu da duruma kolaylıkla uyum sağlıyor. Muhalefet henüz yenilmiş ya da tamamen susturulmuş değil. Mübarekin iplerini elinde tutan ABD de şimdi kontrolü kaybetmemek için duruma müdahale etmeye çabalıyor. \n

\n

Özetle karşımızda üçlü bir dansvar. Ordu/MK (Siyasal İslam) demokratik muhalefet ve ABD. Bu dansın olası adımlarını MKnin ve siyasal İslamın artık iyice belirginleşmiş siyaset tarzına, emperyalizme bağımlıdevlet modeline (Kees van-Der Pjil: Empires and NationsNLR. Temmuz/Ağustos 2011) bakarak hatta her ne kadar kimi, -Ahmet (niyet okumayın) Hakan gibi- çok objektif ve tarafsız kanaat önderleri nolur Mısırla Türkiyeyi karşılaştırmayın deseler de AKP deneyinden de yararlanarak anlamaya çalışabiliriz. \n

\n

Muhalefet ve \tMüslümanlık\n

\n

Müslüman Kardeşler, orduyla ilişkileri düzenledikleri andan itibarenmuhalefeti din karşıtı, Hıristiyanlar, İsrail tarafından manüple edilen, Mısır halkının çoğunluğunun duyarlılıklarına yabancı bir oluşum olarak tanımlamaya büyük özen gösterdi. Geçen hafta New York Timesda David Kirkpatrickin, muhalefetin etkin liderlerinden Hamdeen Sabbahiye saldırmaya ayırdığı yorumunda, muhalefeti anti-İslamistolarak tanımlaması, ABDnin de bu konuda MKnin yanında olduğunu düşündürüyordu. Ancak anayasa oylamalarının sonuçları, Mısır halkının bu propagandayı yemediğiniortaya koydu. Katılım yüzde 30u geçmedi;evetoyları bu yüzde 30un yüzde 60ı sınırında kaldı.\n

\n

Sanırım bu sonuçlar halkın, Mursi ve MKye ilişkin, Hamdeen Sabbahinin 14 yüzyıldır Müslüman olan bu ülkede hâlâ bize Müslümanlık öğretiyorsun. Amca, biz yemek istiyoruz, iş istiyoruz. Ama senin aklın başka yerde sözleriyle betimlediği duygularını gayet iyi yansıtıyor. \n

\n

Bu kanıyı destekleyen ilginç anekdotlar da var. Al Masry Al Youm gazetesinin baş editörü Lina Attallahın (Al Masry Al Youm, 26/12/2012) 18 Aralıkta başbakanlık sarayı önünde gösteri yapanlara MK taraftarları saldırdığında yaşananlara ilişkin aktardıkları anlamlı bir örnek oluşturuyor. Çok sayıda protesto göstericisinin yaralandığı olaylar başlarken gençlik muhalefeti özgürlük sloganı atıyor, MK taraftarlarışeriatsloganıyla cevap veriyorlarmış. Bu alışılmış diyalogsürerken gençler birdenJika, Jikadiye bağırmaya başlamışlar. MK taraftarları apışıp kalmış, Jikada ne diye anlamaya çalışırken susup kalmışlar. Halbuki Jika bir hafta önce kafasından polis kurşunuyla vurularak ölen gencin adıymış. MK taraftarlarının bundan haberi bile yokmuş. Lina Attallaha göre, İslami rejime karşı muhalefet illa ki kimlik bağlamında Müslüman olarak tanımlanan bir siyasi yöneticiler sınıfına karşı olmak anlamına gelmiyor. Muhalefet bu rejimin yapmakta olduklarına karşıtlık temelinde şekilleniyor.\n

\n

Halkın kendi, 14 yüzyıllık Müslümanlığını, şimdi MKden öğrenmeye niyetli olmadığını gösteren bir diğer anlamlı örneğe de 22 Aralık tarihli Al Arabiya gazetesinde rastladım. Mısırın İskenderiye kentinde bir camide imam cemaate referandumda evetoyu vermelerinin Müslümanlığın gereği olduğunu söylemeye kalkınca kıyamet kopmuş. Cemaat imamı tartaklamış, Camiye kilitleyip 14 saat boyunca dışarı çıkmasına izin vermemişler.\n

\n

Koyun can derdinde kasap mal...\n

\n

Mısır halkından bu deyimde koyuntanımlamasına karşılık gelmiş gibi oldukları için özür dilerim. Derdim şu: Mısırda MK ve muhalefet, ülkenin kaderini belirlemek için adeta ölümcül bir çatışmaya girmişler, ABDnin ve uluslararası sermayenin derdiyse Mısır piyasası, yatırım alanları.\n

\n

Can derdinde derken abartmıyorum. Anımsarsanız geçen çarşamba günkü yazımda Bu darbeyi (Anayasa darbesini-EY) gerçekleştiren güçler, mümkün olan en yüksek hızla hareket etmeye, direnenleri, büyük bir önyargı ve şiddetle sindirmeye çalışacaklar diye yazmıştım. Bu hafta gazeteler, Mursinin atadığı başsavcı Talat Abdallahın savcıları, başkanlık seçimlerinde aday olan muhalefet liderlerinden El Baraday, Amr Musa ve Hamdeen Sabbahi hakkında ihanet suçundan yargılanmak üzere soruşturma açmak için yetkilendirdiğini açıklıyorlardı. İhanetkavramının içeriğini de rejimi devirmek için kışkırtmaksuçlaması oluşturuyor (Al Youm, AP, 27/12/2012). Türkçesi: Mursi rejimine karşı darbecilik. Tanıdık geldi değil mi? Örnek olmak esas böyle bir şey galiba. \n

\n

Mal derdinde olanlara gelince; emperyalizme bağımlı devlet modeli işimize yarayacaktır: Yerel egemenler ekonomiyi açık tuttukları, jeopolitik konularda uyum sağladıkları sürece, halkın desteğini alıyorlarsa seçimlerle yönetebilir. Halkın desteğini alamıyorlarsa çeşitli açık diktatörlük biçimleriyle de yönetebilirler, emperyalizm açısından fark etmez. Bu yaklaşım için iki örnek yetecek sanırım. \n

\n

Birincisi, uluslararası mali sermayenin dergisi Forbeste Bill Frezza 19 Aralıkta yayımlanan yorumunda, Şeriatı boş ver. Anayasa sosyalizmi getiriyor diyordu. Frezzanın kaygısı MKnin popülist karakterinden kaynaklanıyor. Anayasadaki kimi maddeler (14,15, 17, 18, 27, 28, 58, 59, 62, 63, 65, 66, 67, 71) aslında sosyalizm anlamına geliyormuş. Sanırım bu kadar dikkatle okumak muhalefetin bile aklına gelmemiştir. Frezza, MKnin, plandan, kalkınmadan söz etmesini ülkenin doğal kaynaklarını, ekonomik varlıklarının denetimini ele geçirmeye, yabancıların etkilerini kısıtlamaya ilişkin niyetler olarak okuyor. İç pazara dönük sosyal yardımlardan, devletin halka karşı sorumluluklarından söz etmek de sosyalizmin dik âlâsı oluyor. Bu yüzden Frezzaya göre şeriatın geliyor olması sorun değil. Mısır ekonomisi uluslararası sermayeye açık olacak mı esas sorun bu. Emperyalizme bağımlı devletmodelini de bu oluşturuyor. \n

\n

Frezza, MK yönetimini uyarırken Kirkpatrick, muhalefeti terbiye etmeye çalışıyor. Muhalefetin önde gelen isimlerinde Hamdeen Sabbahi için Önce İslamcılarla savaştı, şimdi de serbest piyasayla savaşıyor diyor. Şiir yazan, Mısır edebiyatını yakından bilen (bu arada saçları da yapılı demeyi unutmuyor) Sabbahinin çalışma odasının duvarında Nasırın ve Chenin portreleri asılıymış, IMF paketine karşıymış. Geniş bir toplumsal tabanı olan Sabbahiye göre Batının Ortodoks modellerini (neoliberalizm) izlemek gerekli değilmiş. Kirkpatrick, genel seçimlerde bu anti-İslamist(!) muhalefetin önemli kazanımlar elde etmesinden korkuyor. Kirkpatrick 25 Aralıkta Sabbahiyi hedef gösteriyor, 28 Aralıkta Mısırda başsavcı harekete geçiyor!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları