Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Muhalefetin önündeki engeller
AKP’de temsil edilen siyasal İslamın “istibdat” rejiminden kurtulmak isteyenlerin, bugün seçimlere giderken, politika üreme çabalarının önünde iki engel var. Bu engellerden biri “odadaki fil”. İkincisi de, kafa karışıklığı.
‘Odadaki fil’
“Odadaki fil”, en önemli konuyu ısrarla tartışmaktan kaçınanlara yönelik bir uyarıdır: “Odadaki fil ne olacak?”
Bugün, seçimlere giderken, aday isimleri etrafında fırtınalar koparken, “odadaki fil”, seçimlerin yapılacağı ortamdır: OHAL, YSK vesayetine ek olarak, seçimlerdeki işlemlere, seçmen listelerine ilişkin yapılan son düzenlemeler vb. Önümüzdeki seçimleri konuşmak isteyenler, bu ortamın özelliklerini, kaçınılamaz sonuçlarını da konuşmak zorundadırlar.
Parlamenter demokrasilerde genelde, seçim öncesi süreçte, muhalefetin kemikleşmesinden korkan iktidarlar havayı yumuşatırlar, kapsayıcı olmaya çalışırlar. Arkadaşlarımıza verilen hapis cezaları, AKP’de temsil edilen iktidarın tam aksi yönde bir yaklaşıma sahip olduğunu gösteriyor, seçimlerin ufkunun ötesinde gündeme gelecek olanlara ilişkin değerli ipuçları veriyor. Cumhurbaşkanı’nın “7 Haziran’da ufak bir kararsızlık yaşandı. Bunun faturasını da gördük” uyarısı da… Gül’ün, helikopterli, apoletli ziyaretçisi de…
“Fili” odadan çıkarmanın yollarını düşünmeden konuşmaya devam edenlerin, aday çıkarma pazarlıkları yapanların samimiyetlerinden, gerçek niyetlerinden, ya da siyasi cesaretlerinden şüphe etmek gerekiyor.
Yapışkan statüko
Bu da bizi “yapışkan statüko” kavramına getiriyor. Muhalefet, AKP’de temsil edilen siyasal İslamın 16 yıllık “pasifdevrim” (yukardan aşağı, önlemlerle, yasalarla; aşağıdan yukarı moleküler düzeyde dönüşümlerle yaşanan değişim) sürecinde kurduğu statükoyu kabullenmiş olduğunun ayırdında (bu iyi niyetli bir yorumdur) değil.
İlk kez 2011 Kasımı’nda, CHP’nin durumunu tartışırken değindiğim “patika bağımlılığı”, “algısal kilitler” kavramları bugün de muhalefetin içinde olduğu durumu açıklamaya yardımcı olabilir. Uzun süre tek parti egemenliği altında yaşanan ülkelerde, siyasi kararların alınma süreçlerinde, bu partinin iktidar pratiklerinin çok ötesine uzanan, kalıcı davranış biçimleri (“patika bağımlılığı”) yaratan “algısal kilitler”, güçlü “bilişsel haritalar” oluşuyor. Böylece toplumda, bir kez yerleştikten sonra, değiştirilmesi giderek zorlaşan bir “yapışkan statüko” şekilleniyor.
Bugün, Türkiye’de de “yapışkan bir statüko” var. Bu statükoya göre seçmen muhafazakâr, dindar ve milliyetçidir; muhalefet, ancak bu özellikleri kendinde birleştirecek söylemler üretebilirse, bu seçmenin duyarlılıklarının “ortalamasını” temsil edecek adaylar çıkarabilirse kazanma şansına sahip olabilir.
Bu “yapışkan statükoya” teslim olanların aklı da istikrarını tamamen kaybediyor. Muhalefetin sağ kanadındakiler, seçmenin, dini, etnik aidiyetlerini temel alıyorlar. Sol kanadındakiler, seçmenin ekonomik çıkarlarını temel alıyor ama onun karmaşık öznelliklere, arzulara sahip insanların toplamı olduğunu unutuyor; sınıf temelli politikadan söz ediyorlar, ama çok özel bir iktidar sınıfı ile yüz yüze olduklarının ayırdına varamıyorlar. İnsanların, ekonomik çıkarlarını, ancak ahlaki kültürel kodlarla, dini etnik kimlikler içinde anlamlandırabildiğini görebilenlere, bu iktidar sınıfının özellikleri, bu durumun sonuçları üzerine düşünenlere pek rastlanmıyor.
Bu zaaflar da sürekli iktidardaki akıma yarıyor. En dindar, en milli kimliği o savunuyor, en popülist ekonomik vaatlerde o bulunabiliyor. Aynı anda, OHAL’i işçilerin hak taleplerini bastırmak için kullanıyor. Siyasal İslam sürekli güç sergileyerek, kendi saflarını sıklaştırıyor, taraftarlarını kemikleştiriyor, muhalefetin seçmenini ikna ederek değil, korkutarak, dışlayarak, tercih yapmaya zorluyor.
“İradenin iyimserliğini” vurguluyor, iyimser olmaya çabalıyoruz ama muhalefetin dağınıklığı, şaşkınlığı insanda takat bırakmıyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- 'Hadi gelin kapatın!'
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Tarihi geçmiş ürün satan zincir market şubesine mühür
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Çete lideri savunma yaptı, tutukluluğa devam kararı!
- Fenerbahçe Kayseri'de gol oldu yağdı!