Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İnsanlar Gerçeği Neden Göremez?
İnsanların gözlerinin önünde duran gerçeği neden göremedikleri çok merak edilmiştir.
Bu konuda “bilinç dışı araştırmaları” yapılmış, bilinç eşiği tartışmaları sürüp gitmiş, reklamlar incelenmiş, kuramlar üretilmiştir.
Çocuğunun açık yanlışlarını göremeyen anne baba.
Eşi ile ilişkileri bozuk giden öteki eş.
İşleri bozulduğu halde nedenlerini göremeyen işadamı. Neden başaramadığını anlamayan öğrenci.
Yanlışını göre göre sürdüren, ona mazeretler üreten kişi.
Gündemde olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de bu listeye ekleyebiliriz.
Önümüzde duran gerçekleri neden göremiyoruz?
Elbette birkaç yanıtı var bunun.
Gerçeği görmek istemiyor olabiliriz.
İyi de, “gerçek nedir?” diye sorabiliriz.
Senin gerçeğin sana, benim gerçeğim bana diyebiliriz.
Ama gerçekleri neden görmek istemeyiz.
***
Bu nedenler;
Önyargılarımızdır,
Kişisel komplekslerimizdir,
Yetersizliklerimizdir,
Yerleşik korkularımızdır,
Kabul edilmiş baskılardır,
Şartlanmalardır,
Başarısızlıklarımızdır.
Bu etkenler, değişik kişilerde, değişik etkilerle “bilişsel körleşme” yaratarak gerçeği görmemizi engeller.
Gözümüzün önünde duran gerçeği inkâr da edemediğimiz için başka nedenler bulmaya çalışırız. Duruma uyan çeşitli mazeretler üretiriz.
Onun için de, nesnel (objektif) olmak bu etkenlerden kurtulamayanlar için son derece zordur.
Cumhurbaşkanlığı seçimini alalım.
Adaylar hakkında karar veren birisi şu zihinsel işlem süreçlerini kullanacaktır:
Aday konusundaki bilişsel süreç. Mantıksal çıkarım.
Duygusal süreç. Duygusal eğilim.
Sosyal süreç. İçinde olduğu grubun eğilimi.
Kişi, kararını bu süreçlerin ucunda verecektir.
Her üç sürecin buluştuğu karar, kişinin rahatlıkla ve kesin olarak verdiği karar olacaktır.
Ama bu süreçleri çelişik yaşayan birisi duraksayacaktır. Eğer mantıksal çıkarım ağır basarsa adaya oy verecek ama içi rahat etmeyecektir. Duygusal eğilimine göre karar verirse onu şiddetle savunması gerekecektir. Grubunu da kendisine katılmaya zorlayacaktır.
Bu durumda AKP’nin adayı görece rahat olacaktır. Çünkü oy verecek kişilerde her üç süreç de buluşacaktır. Mantıksal olarak zorlansa da duygusal ve grup eğilimleri onu yönlendirmeye yetecektir.
CHP-MHP çatı adayı ise mantıksal çıkarıma dayanan bir oy katılımı bekleyecektir. Çünkü duygusal eğilimler karışık olacak, kimilerinde karşıt duygular uyandıracaktır. Eğer, mantıksal çıkarım ağır basarsa çatı adayı yüksek oy alabilir.
Buradaki “duygusal eğilim” noktası, çatı adayının kişiliğinin neyi ifade ettiği olacaktır.
Eğer, Ekmeleddin İhsanoğlu, partiler karşısında tarafsız, laik tutumunda içten, adalet duygusunda kararlı olacağı konusunda toplumu ikna ederse rahat desteklecektir.
Ama bu adayın seçimi, artık ülkenin geleceğinin politik alanda İslam inancının etkisinin süreceğine işaret ediyorsa laik kesimde büyük bir rahatsızlık doğacaktır.
“Erdoğan seçilmesin de kim olursa olsun” yaklaşımı çok yanlış bir çaresizlik teslimiyeti olur ki bu zeminde hiçbir adım başarı sayılamaz.
Onun için de, bireyler de, siyasal gruplar da, siyasal partiler de bu üç sürecin içlerinde nasıl çalıştığını bilmelidir.
Mantıksal olarak bu konudaki doğru nedir?
Duygusal eğilimim hangi nedenlerden etkileniyor?
Sosyal grubumun eğilimini neler belirliyor?
İçtenlikle yapılacak doğrusal analizler gerçekten bilinçli karar verilmesi için yeterli olacaktır.
Her kararımız, geçmişten etkilenir.
Her kararımız geleceğimizi belirler.
Bilmemiz gereken de budur...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
Demirören Holding yöneticisine tutuklama!
-
'AKP dolmuşuna binenin akıbeti uçurumdur'
-
Fark kapanıyor, 4 parti barajı geçiyor!
-
'Erdoğan talimat verdi, Ali Erbaş durdurdu'
-
Erdoğan, Özel'e açtığı davada kaybetti
-
Gazeteci Meral Kara Delen hayatını kaybetti
-
AKP'li milletvekilinden skandal sözler!
-
'Kral Kaybederse' dizisinin Kenan Baran'ı gerçekte kim?
-
Dokuz belediye başkanından Yavaş'a destek
-
Devlet Bahçeli'den flaş 'TÜSİAD' çıkışı