Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yunus parkları kapatılmalıdır

25 Mart 2021 Perşembe

Hayvan Hakları Savunucusu ve gazetemiz köşe yazarı Zülâl Kalkandelen’in Hayvan Hakları Yasa Tasarısı konusunda Meclis Komisyonu’ndaki konuşması ve Cumhuriyet’teki yazıları çok yankı yaptı.

Hayvan Hakları Yasa Tasarısı’nı ben de hem köşemde hem de TELE 1’de Merdan Yanardağ ile birlikte yaptığımız 18 Dakika programında gündeme getirince, Belgrad Büyükelçiliği’nden emekli Süha Umar, yunus parkı işletmecilerinin Hayvan Hakları Yasası’nın çıkmasını engellemeye çalıştığını belirterek aşağıdaki mektubu yolladı.

***

“Yıllardır TBMM’de bekleyen Hayvan Hakları Yasa Tasarısı’nın yasalaşmasını engelleyenler arasında en önde gelenler, yunus parkları-yunus gösteri merkezleri adı verilen yasadışı işletmelerin sahipleridir.

Bu işletmelin sahipleri, TBMM üzerine çeşitli şekillerde baskı kurmaktadırlar.

Türkiye’yi çevreleyen denizlerde birkaç türü yaşayan yunusların bütün türleri, Avrupa’nın Yaban Yaşamını ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi ile kesin koruma altına alınmıştır.

Türkiye Sözleşmeye taraftır ve yunuslar konusunda Sözleşme’ye hiçbir çekince koymamıştır.

(Bu sözleşmenin müzakeresini, Avrupa Konseyi nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği’nde müsteşar olarak görevliyken (1979) ben yürüttüm. Sözleşme 1979 Bern Sözleşmesi olarak bilinir. TBMM tarafından 1984 yılında onaylanarak yürürlüğe girmiştir.)

Bütün deniz memelileri Bern Sözleşmesi ile koruma altına alınmıştır.

Türkiye’nin taraf olduğu CITES - Convention on the International Trade in Endangered Species of Wild Flora and Fauna - Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’ye göre de:

Bern Sözleşmesi’nde listelenen türler koruma altında olup uluslararası ticareti sıkı kurallara bağlanmıştır ve bu ticarete sadece istisnai durumlarda izin verilmektedir.

1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu’na dayanılarak 4 yılda bir çıkarılan Su Ürünleri Tebliği ile yunus avı ülkemizde, Bern Sözleşmesi’ni onayladığımız 1984 yılından beri yasaktır.

Bu yasal duruma karşın Türkiye’de halen birçok yunus parkı faaliyet göstermektedir.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 2007 yılında, Türkiye’nin Bern Sözleşmesi ile üstlendiği yükümlülüklerini yok sayarak 25 adet yunus yakalanması için izin vermiş, bu izin ancak yapılan itirazlar üzerine iptal edilmiştir.

Yine bu gösteri merkezlerinde bulunan yunuslarla diğer deniz memelilerinin bazıları ise uluslararası sözleşme hükümlerine aykırı olarak ‘eğitim ve bilimsel çalışma’ bahanesi ile ithal edilmiştir.

Bu deniz memelilerinin gösterilerde kullanıldığını bilerek bu ithale izin veren Tarım Bakanlığı, Türkiye’nin taraf olduğu Bern ve CITES sözleşmelerini açıkça ihlal etmiştir.

Gerek yunus yakalanmasına gerekse yalan beyanla ithaline izin vermek, Türkiye’nin Bern Sözleşmesi’nin öngördüğü biçimde uluslararası yargıya taşınmasına yol açabilir.

Nitekim 1980’li yıllarda Rusya Federasyonu, Karadeniz’de yunus avına izin verdiği için Türkiye’yi, Bern Sözleşmesi çerçevesinde uluslararası yargıya şikâyet edeceğini bildirmiş ve Türkiye yunus avını durdurmuştu.

Diğer taraftan, ülkemize geçici olarak sokulmasına izin verilen bazı yunuslar ve deniz memelileri, Türkiye’de kalış süreleri çoktan dolduğu halde, gümrük mevzuatına da aykırı olarak hâlâ ülkemizde tutulmaktadır.”

***

Sevgili okurlarım, Süha Umar’ın mektubunda yunus parklarının Türkiye’deki durumuna ilişkin ilginç örnek ve eleştiriler var.

Yarın çok şaşırtıcı olan bir örnekle devam edeceğim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları