Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Maslow, Kılıçdaroğlu ve sosyal devlet

16 Mart 2023 Perşembe

Salı günkü yazımda “Sosyal Devlet depremzedeler için yaptığı konutları ücretsiz vermelidir” deyince, Neoliberalizme ve Neoemperyalizme koşullanmış zihinler (o kişiler öyle olmasalar bile) beni hemen fazla iyimser ve romantik olmakla hatta ütopyacılıkla suçladı.

Oysa önerim son derece haklı ve haklı olduğu kadar gerçekçiydi de.

Bakın neden haklı ve gerçekçiydi; gerekçelerimi aşağıda sıraladım.

***

1) Konut gereksinmesi, insanın en basit, en temel gereksinmelerinden biri olan güvenlik ihtiyacı ile ilgilidir.

Bakın Maslow’un ünlü gereksinmeler hiyerarşisi ne diyor:

1. derece gereksinmeler: Fizyolojik gereksinimler (nefes alma, yemek, su, cinsellik, uyku)

2. derece gereksinmeler: Güvenlik gereksinimi (beden, iş, hukuk, aile, sağlık ve konut güvenliği)

3. derece gereksinmeler: Ait olma ve sevgi gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel mahremiyet)

4. derece gereksinmeler: Saygınlık gereksinimi (özgüven, başarı, kendine saygı, başkalarına saygı, başkaları tarafından saygınlık)

5. derece gereksinmeler: Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdemli, yaratıcı, sorun çözücü, önyargısız ve gerçekçi olmak)

Maslow’a göre bireyin gereksinmeleri, bu hiyerarşi içindeki tatminler bağlamında insanın kişiliğini oluşturur.

Dolayısıyla yeme, içme, uyuma, barınma gibi 1. ve 2. derecede gereksinmeler karşılanmadan, bireyin iyi bir yurttaş olması ve hem saygınlık hem de kendini gerçekleştirme etkinliklerinde yoğunlaşması çok zordur.

İşte insanı doğaya ve başka insanlara karşı korumak için icat edilmiş olan devlet, felsefi ve ahlaki olarak da yurttaşlarının bu konudaki en temel gereksinmelerinden biri olan konut ihtiyacını karşılamakla yükümlüdür.

Üstelik Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası, bu devletin “Sosyal Devlet” olduğunu söylemektedir.

***

2) Ayrıca, yıkılan konutların sorumlusu sadece deprem değil, o konutların depreme dayanıksız olarak yapılmasına ve iskânına izin veren devlettir de.

Kılıçdaroğlu, bir hesap uzmanı mesleği mensubu olarak...

Eski Sosyal Sigortalar Genel Müdürü kimliğiyle...

Benim yazımın çıktığı gün yaptığı ve aşağıda alıntıladığım Hatay konuşmasında...

Devletin yıkılan binalardaki bu sorumluluğuna da işaret ederek...

Tam bir “Sosyal Devlet” yanlısı lider olduğunun işaretini vermiştir.

***

3) Beni aşırı iyimserlikle ve ütopik olmakla suçlayanların hemen öne sürdükleri en önemli engel kaynak sorunudur.

Bugünkü iktidar, konutların depremzedelere ilk iki yılı ödemesiz olmak kaydıyla, 20 yıl ve 10 yıl vadeli olarak krediyle satılmasını öngörüyor.

Mevcut iktidarın bu önerisi ile konutların ücretsiz olarak verilmesi önerisi arasında devletin bu projeyi finansmanı açısından hiç de önemli bir fark yoktur.

İlk iki yılı ödemesiz olmak kaydıyla 10 ve/veya 20 yıla yayılmış olan bu taksitli finansman, devlet tarafından, benim Salı günkü yazımda belirttiğim yöntemlerle başka iç ve dış kaynaklardan çok rahat sağlanabilir ve konutlar ücretsiz olarak depremzedelere verilebilir.

***

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Hatay’daki konuşmasında şöyle dedi:

“Bir binanın yapımı için 23 imza gerekiyor.

23 imzanın hiçbirisinde konut ve dükkân sahibinin imzası yok, tamamı kamu.

Bu güveni kamu veriyor.

Şimdi diyorlar ki: ‘Size yer vereceğiz ama sizi borçlandıracağız, 20 yıl ödeyeceksiniz.’

Benim ne günahım var, o imzaları ben atmadım.

Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar.

Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür:

Herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız.”

***

Özetle, depremzedelere konutların ücretsiz olarak verilmesi önerim, sadece felsefi ve ahlaki olarak devletin görevi olduğu için değil...

Aynı zamanda son derece gerçekçi ve uygulanabilir olduğu için de...

Kemal Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilmiştir.

Bu konuda okurlarımın ve elbette politikacıların da görüşlerini bekliyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları