Silivri süreci, Mustafa Balbay’ın yaşamından 4 yıl 9 ay 1 hafta çaldı...
Aynı süreç, İlhan Selçuk’un ömrünü tüketmişti!

***

İlhan Bey, Mustafa Balbay’ı evladı gibi severdi...
Tutuklanmasına çok, ama çok üzülmüştü...
“Biz böyle şeylere alışığız ama o daha çok genç, biri yeni doğmuş iki çocuğu, genç bir eşi var” diyordu...
Keşke hayatta olsaydı da Balbay’ın özgürlüğüne ve özellikle de ailesine kavuştuğu günü görseydi!

***

Dünya ve Türkiye hızla değişiyor:
Bu değişmenin hızına ne AKP erişebiliyor ne de yandaşları...
Zaten sahip olduklarını iddia ettikleri “muhafazakâr” ideoloji, böyle değişmelere uyarlanabilecek bir yapıda değil!

***

Aykut Küçükkaya ile birlikte yazdığımız Gezi Direnişi kitabında, AKP’nin değişmeye uyarlanarak demokratikleşmek yerine, değişmeyi durdurabileceğini sanarak baskıyı arttıracağını yazmıştım:
Kapsamı ve derinliği gittikçe artan bir biçimde vatandaşların özel ve mahrem etkinliklerinin bile kayda alınması ve denetim için kullanılması...
Her türlü muhalif eylemi suç sayan yeni yasa değişiklikleri...
Maliye’nin muhaliflerin üzerine gönderilmesi...
Eskiden kendileri yaparken övülen eylem ve söylemlerin şimdi kendilerine karşı yapılınca “ihanetle” suçlanması...
İktidar sarhoşluğu içinde başta kendilerine liberal diyen eski solcular ve Gülen cemaati olmak üzere bütün eski müttefikleriyle köprülerin atılması...
Zaten denetim altına alınmış olan medya üzerindeki baskıların arttırılması...
Savcıların Başbakan tarafından daha sık göreve çağrılması...

***

Silivri süreci, sadece yayımlanan yeni belgelerin ışığında değil, Anayasa Mahkemesi’nin oybirliği ile aldığı son karar çerçevesinde de çökmüştür...
Medyada yayımlanan ve hukuki sonuçlar doğurması gereken yeni belgelerle, AYM kararının aynı zamanda ortaya çıkması bir raslantı değil, sözünü ettiğim hızlı değişimin eşzamanlı kaçınılmaz sonuçlarıdır.

***

Balbay’ın özgür olduğu Türkiye, artık Balbay’ın hapiste olduğu Türkiye’den çok farklıdır...
Bu anlamda Mustafa Balbay, geçmişin küflü, Soğuk Savaş sloganlarından, paslanmış darbe şantajlarından, demagojik dinciliklerinden arınmış, yeni ve gerçekten demokratik Türkiye oluşumunun simgesidir...
Bekleyin, hem değişen Türkiye’yi, hem de Balbay’ın bu değişmedeki rolünü göreceksiniz!