Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir 10 Kasım konuşması özeti

10 Kasım 2024 Pazar

Bugün, mezun olduğum lisede, bundan 4 yıl önce yaptığım bir 10 Kasım konuşmasının, öğrenciler tarafından yapılmış olan özetini (sadece bir iki küçük değişiklikle) yayımlamak istiyorum.

***

Prof. Dr. Emre Kongar’la “Bir Öncü, Bir Lider Olarak Atatürk”

Ortaokul 8. sınıf ve lise arkadaşlarımızın dinleyici olduğu web seminerimizde Kongar, konuşmasına, Mustafa Kemal’in bir lider olarak görünür olmaya başladığı dönemde, hemen önemli krizleri nasıl yönetmek durumunda kaldığını açıklayarak başladı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun, askeri yenilgiler, toprak kaybı ve tüm bunların getirdiği fakirleşmenin ardından Batı’nın yarı-sömürgesi haline geldiğini; Düyunu Umumiye ile ekonomik olarak da çöküşe gidildiğini; bu tahribat sonrasında yaşanan 1. Dünya Savaşı’nın ise ülkeyi yıkıma götürdüğünü anlattı.

1. Dünya Savaşı’nı kazanan devletlerin Osmanlı’yı işgal ettiğinden, Kurtuluş Savaşı’nın aslında tüm bu devletlere karşı verilen bir savaş olduğundan bahseden Kongar, bir yandan da iç isyanların yaşandığını vurguladı.

Kongar yok edilmiş bir imparatorluk yerine Cumhuriyet’i kurma başarısının mucize gibi olduğunu vurguladı.

***

Daha sonra, konuşmasına Atatürk’ün liderlik vasıflarından bahsederek devam eden konuşmacımız, o dönemde dünyada var olan rejimlere bakılırsa, Mustafa Kemal’in önünde dört seçenek bulunduğunu söyledi:

İlk seçenek Osmanlı için daha tanıdık olan ve Kurtuluş Savaşı’nın lider kadrosunun çoğunun da tercih ettiği Hilafet rejimi idi, ki arkadaşları Büyük Millet Meclisi halkın temsilcisi, lideri de Meclis Başkanı olarak halife olmalı diye düşünüyorlardı. Atatürk bunu kabul etmedi.

İkinci seçenek olarak, Mussolini ve Hitler’in çizgisi, yani Türk faşizmini inşa etmesi gerektiğini söyleyenler vardı. Atatürk, bu kesime de bunun adının diktatörlük olduğunu söyleyerek bu seçeneği de kabul etmedi.

Üçüncü seçenek Sovyetler Birliği’nin temsil ettiği komünist rejimin ilan edilmesiydi, Atatürk bu seçeneği de kabul etmedi.

Bunları açıkladıktan sonra Kongar, Atatürk’ün en beklenmedik olan dördüncü seçeneği, yani cumhuriyet rejimini seçtiğini belirtti.

***

“Osmanlı niye çöktü” sorusunun çok önemli bir soru olduğunu; Osmanlı’nın ne dindar olduğu için ne de dinden saptığı için çöktüğünü belirten Kongar, Osmanlı’nın Endüstri Devri’mini kaçırdığı için çöktüğünü vurguladı.

İnsanlık tarihinde Endüstri Devrimi’nin yarattığı yeni çağın kendisinden önceki çağlardan -toplayıcı-avcı dönem; Tarım Devrimi dönemi- nasıl ayrıştığını ayrıntılı şekilde açıklayan Kongar, toprağın değer kazandığı, insanlarınsa köle ve köylü olduğu tarım toplumlarının Endüstri Devrimi’yle dönüştüğünü, fabrikaların ortaya çıktığını ve güç getirdiğini, köylülerin özgür işçilere dönüştüğünü anlattı.

Bu dönemin ayrıca, imparatorluklardan ulus-devletlere geçiş dönemi olduğunu vurgulayarak, Osmanlı’nın tüm bu dönüşümleri kaçırdığı için çöktüğünü belirtti.

***

Atatürk’ün liderliğinde öngörünün çok önemli bir yer teşkil ettiğini belirten Kongar, Atatürk’ün sadece ülkeyi yok olmaktan kurtarmadığını, bu dönüşüm ve çağa ayak uydurma ihtiyacını da görüp gerçekleştirdiğini, milli iradeyi hâkim kıldığını söyledi.

Cumhuriyet’in ilanıyla Atatürk’ün ölümü arasında sadece 15 yıl olduğunu da belirterek, bu geçişi 15 yıla sığdırdığını da ifade etti.

***

Terakkili gençlere, Atatürk’ün inşa ettiği ülkede hâkim kılmaya çalıştığı değerler içinde en çok sahip çıkmaları gerekenlerin özgürlük ve bağımsızlık olduğunu belirten Kongar, özgürlük ve bağımsızlığın her türlü baskıdan ve her türlü dogmadan özgür olmak anlamına geldiğini de açıkladı.

Bu değerlerin akıl ve bilim anlamına geldiğini belirterek öğrenci arkadaşlarımıza okuma, sorgulama, düşünme becerisini geliştirmek, özgürlük ve bağımsızlıklarını kimseye ipotek etmemeleri çağrısında bulundu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları