Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Örgütlü demokratik direniş ve birey

12 Kasım 2024 Salı

İktidarı elinde bulunduranların, devlet gücünü, kendi çıkarları için, Anayasa’ya ve yasalara aykırı olarak kullanmalarına karşı nasıl direnilir?

Kaba kuvvete karşı “Demokratik Barışçı Direniş” nasıl gerçekleştirilebilir?

***

Anayasa ve yasalara uygun olmayan kaba kuvvet kullanımına karşı “Demokratik Barışçı Direniş” etkili olabilir mi?

Anayasa’yı saymayan, yasalara uymayan bir iktidarın, Anayasa’ya ve yasalara aykırı bir biçimde kullandığı kaba kuvvete karşı, anayasal ve yasal sınırlar içindeki “Demokratik Barışçı Direniş” bir hayal midir?

Yoksa Demokratik Rejim’i tahrip eden, devletin meşru güç kullanma hakkını, meşru olmayan hedefler, amaçlar için kullanan bir iktidara karşı, Anayasa ve yasal içinde kalan, kaba kuvvete başvurmayan, barışçı bir direniş, Demokratik mücadeleyi baştan kaybetmek, baskıya boyun eğmek anlamına mı gelir?

***

Yukarıdaki soruların yanıtları aranırken tarih boyunca çok kan ve gözyaşı dökülmüş, insanlık bugünkü Demokratik Rejim aşamasına gelene kadar çok büyük bedeller ödemiştir.

İnsanlık tarihi, iktidar ve egemenlik kavgalarının, rejim değişikliklerinin, özellikle dış güçlere karşı silahlı direnişle yapıldığına, içerideki kavgaların da isyanlar gibi, katliamlar gibi, iç savaşlar gibi çok kan dökülmesine yol açan kaba kuvvet mücadeleleriyle belirlendiğine tanıktır.

Bu tanıklık sonunda, kaba kuvvetin yerini, Demokratik Rejim’in güvencesi olarak, halk egemenliğinin temsilcisi olan Demokratik Laik Hukuk Devleti yapısı ile Meclisler ve Siyasal Partiler almıştır.

Anayasamız “Demokratik Barışçı Direniş” için gerekli örgütün siyasal partiler olduğunu açıkça belirtiyor:

“Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.

Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.

Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.”

***

Uzun lafın kısası “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” rejimini korumak için yapılacak olan “Demokratik Barışçı Direniş”in yeri meclisler ve siyasal partilerdir.

Çünkü tek tek bireyler, onları baskı altına alarak, korkutarak rejimi faşizme dönüştüren otoriter iktidarlar karşısında güçsüzdürler.

Örgütlü “Demokratik Barışçı Direniş” etkin bir biçimde, meclislerde, siyasal partiler içinde ve onlar tarafından gerçekleştirilebilir.

Bireyler, bu direnişe, Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’ni savunan siyasal partileri, gazeteleri ve televizyon kanallarını, maddi ve manevi olarak destekleyerek büyük katkılarda bulunabilirler.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları