Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İslam ve Demokrasi - 5

26 Kasım 2013 Salı

Görülüyor ki Prof. Hayrettin Karaman, temel demokratik hak ve özgürlüklerin sınırlanması ve kısıtlanmasından yanadır.
Bu tutumunu “toplum değerleri” yani çoğunluk kavramına dayandırmakta, üstelik çoğunluğun gerekirse “mahalle baskısı” olarak devreye girmesine onay vermektedir.
8 Kasım 2013 tarihli yazısından alıntıladığım aşağıdaki bölümlerde bu tutumunu şöyle açıklamaktadır:
“…Bir toplum içinde yaşayan birey, topluma olan ihtiyacı ve zorunlu alışverişi uğruna bazı özgürlüklerinden fedâkârlık edecektir.
Hem toplumu kale almamak, toplum değerlerini takmamak, bu değerlere isyan etmek, hatta fiilen veya kavlen küçümsemek, tahkir ve tezyif etmek hem de o toplum ile alış-verişe talip olmak, o toplumun varlığından yararlanmak mümkün değildir.
…Bugünlerde tartışılan konu, kadın (serbestçiler bu kelimeyi tercih ediyorlar) ve erkek öğrencilerin bir veya birkaçının aynı evlerde kalmalarıdır.
Müslüman milletimizin ahlak, gelenek ve göreneğine göre bu durum meşru değildir, birçok sakıncası vardır. Birçok erkek öğrenci ailesi yanında kahir çoğunluğu ile kız öğrenci ailesi bu duruma razı olmazlar. ‘Razı olmuyorlarsa aynı evde barındırmasınlar, ayırsınlar’ demek kolay, bunu uygulamak -istenen yardımlar alınamazsa- zordur.
…Kızı veya oğlu evli olmadığı birisi ile bir evde beraber yaşayan aileler komşularının ve yakınlarının yüzlerine bakamazlar.
…Peki çare nedir?
Bana göre birinci çare, yüzde yüze yakını Müslüman olan bu toplumda ‘İslam’ı temel referans alan bir demokratik düzen’dir.
Liberal demokraside ısrar edilecekse hükümetlerin, bu rejime ters düşen devlet davranışlarına teşebbüs etmemesi, ama bireylerin, muhtaç oldukları çoğunluğun hatırı için bazı özgürlüklerini ‘gönüllü olarak’ kullanmamalarıdır.
İnadına kullanırlarsa en azından mahalle baskısı, değerleri çiğnenen çoğunluğun hakkı olur.”

***

Prof. Karaman’ın atıf yaptığı “toplum değerleri” kavramı ne yazık ki, Çok Partili Düzen’e geçtiğimizden beri sandık mekanizmasıyla iktidara gelen, başta Demokrat Parti olmak üzere, bütün sağ partilerin demokrasiyi saptırmakta kullandıkları bir kavramdır.
Oysa demokrasi, Prof. Karaman’ın savunduğu gibi sadece bir “çoğunluk rejimi” değil, herkesin temel hak ve özgürlüklerinin, kimsenin müsamahasına, tahammülüne, iznine bağlı olmadan, yasal güvenceye sahip olduğu bir rejimdir…
“Toplum değerleri” adına bunların sınırlanması ve kısıtlanması önerisi, hele hele bu sınırlama ve kısıtlama adına “mahalle baskısının” bir hak olarak devreye sokulması, demokrasiyle ilgisi olmayan, sonu totalitarizme kadar giden, tehlikeli ve korkutucu bir modeldir
Devamı perşembeye.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları