Ebru Kılıçoğlu

Zor bir maç

04 Ekim 2018 Perşembe

Zor bir maç... Maçtan önce yaptığı açıklamada böyle diyor Fatih Terim, gerekli hazırlıkları yaptıklarını da ekleyerek… Nitekim, maçın ilk 45 dakikasında gayet hazır gözüküyor tüm takım. Hem rakibinin oyununu bozup hem de dört net gol pozisyonu yakalayan, maçı gayet kolaymışcasına serin kanlı ve rahat oynayan bir 11 var sahada. Sakatlar ve cezalılar olmasına rağmen, sistem gayet güzel işliyor. Her futbolcu hem defansif hem de ofansif olarak üzerine düşeni yapıyor fazlasıyla. Hepsi ‘Ah be!’ dedirten, umut veren dört net gol pozisyondan ikisini Sinan, birini Nagatomo birini de Onyekuru imzalıyor…
Galatasaray doğruları yaparken, rakip de boş değil tabii! Bu zor maçın zorlu rakibi, düşünülenden daha az baskı kurabiliyor Galatasaray üzerinde. Öte yandan az ama öz bir baskı bu! Özellikle 26’de Jesus Corona’nın tepeden tırnağa yetenek kokan hareketler eşliğinde Brahimi’ye ulaştırdığı pas ve onun direkt kaleye yolladığı mükemmel vuruşu en kayda değeri bunların. Neyse ki, karşısında Muslera var. ‘Nasıl yaptı?!’ dedirten kurtarışlarından birini yapıyor ve bunu maç boyunca kritik anlarda tekrarlıyor… 49. dakikaya kadar. Bu dakikada onun da yapacağı bir şey kalmıyor zira kullanılan kornerde, savunma adam paylaşımında hata yapınca, boşta kalan Marega golü rahat buluyor.
Galatasaray, golden önce olduğu gibi golden sonra da, elinden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyor. Oyunu göz dolduruyor. Baskısı sürekli ve ısrarlı. Yarattığı pozisyonlardaysa en büyük şanssızlığı rakip kalede Casillas’ın olması! Oyunu ileride kurma çabası, rakibe kontratak şansı tanıyor haliyle. Neyse ki, Porto’nun da şanssızlığı, Galatasaray’ın en büyük şansı: Muslera. Son düdük 3 puanı Porto’ya verse de, gönüllerin galibi, bu zor maçı şanssız yenilgiye rağmen kolay kılan Galatasaray…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prens ve kral 20 Kasım 2024
Kimyasal bağ 11 Kasım 2024
Futbolcudan ötesi 9 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları