Vasat oyun iyi skor 

Fatih Terim, bir önceki hafta kazanan kadroyu bozmamış! Öte yandan Galatasaray maçın ilk yarısında, bir önceki haftada bıraktığı yerden başlıyor. Tutuk, durgun, verimsiz. Zira Erzurumspor’un hocası, Galatasaray’ı inceleyen her hocanın yaptığını yapıyor: Kapanıyor. Öyle bir kapanma ki bu, Galatasaray’ın önünde İstanbul surları gibi 3 sıra uzanıyor. Bu da Galatasaray’ın sevdiği tüm oyun planlarını bozuyor. 

ERZURUMSPOR’UN ANLAYIŞI

Topla oynayan, daha çok pas yapan ve daha çok rakip sahaya yerleşen taraf Galatasaray olsa da gole yönelik tüm yolları tıkalı olduğu için pozisyon üretemiyor, herhangi bir tehlike yaratamıyor. Bunda tabii ki, Erzurumspor’un ‘savunayım, başka da hiçbir şey yapmayayım’ anlayışının etkisi büyük. Gerekmedikçe (ki neredeyse hiç gerekmediğine inanıyor) kendi sahasından çıkmamayı; gol atmaktansa Galatasaray’ın olası ataklarını engellemeyi tercih ediyor. Bu kapandan uzunca süre kurtulamıyor Galatasaray. Çözüm de üretemiyor. 38. dakikaya kadar. Bu, Ömer’in başlattığı Emre ile devam eden atağı Onyekuru’nun tamamlamaya çalışıp kaleciye takıldığı ama sonra Muhammed’in konsantrasyonunun devreye girdiği dakika. Nitekim Muhammed topu ağlara yollamayı ve Galatasaray’ın ilk golünü imzalamayı başarıyor.

ZENGİNLEŞMEYEN FUTBOL

İlk yarı böyle kapanacak diye düşünürken, Muhammed 45+1’de, bilardo vuruşu gibi bir vuruşla önce üst sonra çizgiden seken bir topun ağlara kavuşmasını sağlayan bir şutla skoru 2-0’a taşıyor. Goller, Erzurumspor’un oyununu biraz gevşetmesine yol açsa da, futbol zenginleşmiyor. Sadece Galatasaray biraz daha fazla pozisyon buluyor o kadar. Biraz taktiksel biraz da oyunu dengelemek için yapılan taktik değişiklikler de futbolu da skoru da değiştirmiyor. Galatasaray önemli bir 3 puana tecrübesiyle ulaşıyor.