Ebru Kılıçoğlu

Baskı

22 Kasım 2021 Pazartesi

Vitor Pereira üzerinde “Gider miyim kalır mıyım?”, Fenerbahçe ise puan tablosunda daha gerilere kaymamalıyım baskısıyla çıkıyor sahaya. Bu ikisinin toplamı sahaya müthiş bir pres olarak yansıyor. İlk düdükle beraber, Galatasaray’ın yarı sahasına yerleşiyor, gol atmak için olmasa bile karşı tarafa top oynatmamak için ısrarlı bir oyun sergiliyorlar. Galatasaray’ın bu kurguya karşı tepkisi baskıyı kabul etme ve oyununu buna adapte etme oluyor. Bu bir “boyun eğme” olmasa da oyunun idaresinin tam olarak sarı-kırmızılılarda olduğu da söylenemez. İki taraf da bir yandan ısrarcı bir yandan temkinli birbirinin hatasını kolluyor. Bu tablo oyunda bir “kusursuz denge” yaratıyor. Bu dengede topla oynama oranı da eşit güçler de kazanma arzusu da.

TERAZİYİ BOZAN GOL

Bu teraziyi 16. dakikada Kerem ve Morutan’ın işbirliği bozuyor. Kerem’in başlattığı, Morutan’ın asistle sürdürdüğü atak yine Kerem’in şutuyla gol oluyor. Gol Fenerbahçe’nin oyun disiplinini etkilemiyor. Yaptıkları prese devam ederek Galatasaray’ın oyununu bozmaya yönelik oyunları sonuç veriyor. 31. dakika İrfan Can’ın uzun asistini Mesut Özil ağlara yolluyor ve skora denge getiriyor. İkinci yarıda Fatih Terim’in müdahaleleriyle bu kez oyuna baskılı başlayan taraf Galatasaray oluyor. Ancak Fenerbahçe de kontrolü elden bırakmıyor. 

İki tarafın da galibiyet arzusuyla büyük bir çekişme içinde geçen bu yarıda iki tarafın da çok net pozisyonları var. Tisserand’ın da 83’te kırmızı kart görmesinin hemen ardından Galatasaray’ın Diagne ile bulduğu gol ise VAR’dan gelen faul kararıyla iptal ediliyor. Galatasaray, özellikle 80’den sonra bulduğu birçok pozisyonu değerlendiremeyince “Atamayana atarlar” kuralı işliyor. Crespo’nun uzatmalarda attığı şut direkten sekerek ağları buluyor. Gerilimi artınca kartları da son dakikalarda artan maçta baskı Fenerbahçe’nin avantajına oluyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Beklentiler! 20 Mayıs 2024
Gerilimin galibi 13 Mayıs 2024
Rahat 6 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları