Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yandaşların parayla imtihanı
7 Haziran sonrası yandaş basının kendi arasındaki tartışma giderek büyümeye başladı. Kimi Kabataş yalanı gibi “geçmişteki bariz hatadan kendini kurtarma”, kimi “ötekini”, “hareketi, Erdoğan’ı az savunmakla” suçlama derdinde. Çalakalem savaşanlardan biri de Star’dan Ahmet Kekeç. O işi “paraya da” dökmüş durumda. Dünkü yazısında Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi’yi adını vermeden eleştiriyordu. Ve diyordu ki “davayı savunmuyorsun, çünkü astronomik telif alıyorsun”. Ki Selvi’nin de daha önceki yazılarında kendi mahallesine “telif pazarlığı yapmak için Başbakan’ın uçağına binenler” diye bir yazısı olmuştu. Yandaş basın bu ara “havadan sudan politikadan” değil “paradan konuşuyor” anlayacağınız. Kekeç’ten alıntıyla bitirelim yazıyı: Bir gazetemiz, bir süredir, Doğan Medya Grubu’nun, Türkiye’ye kötülük yapmak isteyen şer ittifakının “ana karargâhı” olduğu yönünde yayınlar yapıyor. Bu gazetemizin ismi, Yeni Şafak... Doğan Medya Grubu da (haliyle) cevap veriyor... ddialar... Karşılıklı suçlamalar... Dehşet ifşaatlar... El değmemiş bilgiler...
İki grup arasındaki savaşta, haliyle yazarlar ve çalışanlar da topa giriyor ama bir kişi, özellikle bir kişi susuyor. Başka susanlar da var ama o bir kişinin suskunluğu daha manidar. Naçizane, iki grup arasındaki savaşta tarafımı seçiyorum ve “Yeni Şafak ne söylüyorsa doğrudur” diyorum. Bir taraftan da o bir kişiyi gözlemeye devam ediyorum. Bakalım çıkıp, “Ey Aydın Doğan, senin bu ölçüsüz yayınların kutlu davamıza zarar veriyor” diyecek mi? Denilebilir ki, “İyi ama o bir kişi medya yazıları yazmıyor ki! Ondan böyle bir şey beklemek haksızlık olmaz mı?” Ben de başlangıçta böyle düşünüyordum. Ama o “bir kişi” seçimlerden önce çıkıp “Ben İslam’ın kılıcıyım, haksızlıkları doğrultuyorum” diyerek, kendi mahallesindeki bazı gazeteleri ve yazarları doğradı. Bazılarına da, “Telif pazarlığı yapmak için Başbakan’ın uçağına biniyorlar” diye iftira attı.Bu müfteriye soruyorum şimdi: İcabında medya yazıları da yazdığına göre, neden kılıcını Doğan Medya Grubu canibinde dolaştırmıyorsun? Senin de yazarları arasında bulunduğun Yeni Şafak gazetesi hakkında son derece ağır yazılar yazılıyor. Niçin susuyorsun? Doğan Medya Grubu’ndan aldığın “astronomik telif”in tehlikeye girmesinden mi korkuyorsun?
Ray Ban AKP’li gençlere yasak, Erdoğan’a serbest
Kısa bir süre sonra “Ray Ban”lar yine “Duvar”da... Ama suç bizde değil, AKP’deki gözlük karmaşasında. Biliyorsunuz bu gözlüklerin “havası” AKP’yi rahatsız etti. Milli Gazete’den Ahmet Yavuz, AKP’nin oy kaybetme sebeplerinden biri olarak “Ray Ban” marka güneş gözlüğünün görüldüğünü dile getirerek parti yönetiminin gençlik kollarını uyardığını yazmıştı. Parti merkezinden giden yazıda “Çok havalı oluyor ve tepki çekiyor” gerekçesiyle bundan böyle gençlik kolları mensuplarının güneş gözlükleri, yaka mendilleri ve rugan ayakkabıdan uzak durmaları istenmişti. Ama bayram namazı çıkışı kameraların karşısına geçen Erdoğan’ı görenler “gözlüklerine” inanamadılar. Kurucusu olduğu partinin gençlerine yasaklanan gözlükler onun gözündeydi. Bakalım partili gençler “kurucumuzun izindeyiz, o takıyorsa biz de isteriz” diyecekler mi?
Ne kadar oy, o kadar hizmet...
Biraz daha zorlasa “ne kadar ekmek o kadar köfte” de diyecek ama dememiş. Kim? Orman ve Su Işleri Bakanı Veysel Eroğlu. Kendisi İzmir milletvekili olduğu için bayramı seçim bölgesinde geçirdi. Konuşmasına da “Ankara’dan gelirken İzmir’e lokum ve şeker getirecek halimiz yok, 8 projeyle geldik” diye başladı. Ama esas “bombayı” sonra patlattı: “8 vekil, 8 müjde. Daha çok vekil olsa, daha fazla müjde olurdu. Biz bir karar aldık. İki dini bayram ve iki milli bayramda (Zafer Bayramı ve Cumhuriyet Bayramı) 8 vekil bayramlaşmak için İzmir’e geleceğiz ve müjdelerimizi vereceğiz.”
Eroğlu açık açık söylüyor, yani “ne kadar oy o kadar hizmet” diye. Bakalım İzmirliler seçimde ne söyleyecek?
Ayşe Başkan ‘Gül’ dedi
Ayşe Böhürler AKP’nin kurucularından biri. 2001-2012 yılları arasında da partinin MKYK üyeliği görevini yürüttü. Hâlâ partinin kadın kollarında ondan “Ayşe Başkan” diye bahsedilir. Gazetecidir de aynı zamanda. Yeni Şafak’ta hâlâ yazmayı sürüdürüyor. Böhürler’in dünkü yazısında partinin durumuyla ilgili tespitler ve bir de öneri vardı.
Böhürler, son seçimlerde 13 yıllık tek başına iktidarını kaybeden AKP’deki düşüşün nedenlerini yazdı. “Ak Parti’de dengeyi bozan birçok unsur oldu. Bunlardan birisi vesayetin diğer yüzü, bir diğeri de cemaattir” diyen Böhürler, “Biri saldırarak onu savunma diline hapsetmeye çalıştı. Diğeri de içindenmiş gibi durarak, saldırılara karşı savunma taktikleri oluşturuyormuş gibi, kurtarıyormuş gibi görünerek Ak Parti’ye yön vermeye çalıştılar” ifadelerini kullandı. “Bu noktada Ak Parti kimliğini oluşturan kişilere büyük iş düşüyor” diyen Böhürler, “Ben siyasi hesapları bilemem ama Abdullah Gül’ün tecrübesinden faydalanılması gerektiğine inanıyorum” dedi.
Koalisyon görüşmeleri yarından itibaren hareketlenecek. Eğer iş “erken seçime” doğru evrilirse partide kurultayın seçimden önce yapılması gündeme gelebilir. O zaman da Böhürler’in yazdığı gibi ibre Gül’e dönebilir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Tarihi geçmiş ürün satan zincir market şubesine mühür
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- 'Hadi gelin kapatın!'
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Dünya çapındaki sıralama: Türkiye'den 4 üniversite
- Yıkımda son perde