Duvar Yazıları

Ünlülerimiz politize oldu

11 Eylül 2015 Cuma

Tarkan’dan Sezen Aksu’ya, Türkan Şoray’dan Emel Sayın’a, akil adam Kadir İnanır’dan Mustafa Sandal’a pek çok sanatçı, taşlı sopalı saldırıya uğrayan Hürriyet’e destek oldu, politik demeçler verdi.

Müjdat Gezen, “Bu bir rezillik” dedi.

Tarkan, “Basın özgürlüğüne saygı duyulmayan, bu özgürlüğün şiddetle engellenmeye çalışıldığı bir ülkede bırakın demokrasiyi, demokrasi hayalinden bile söz edilemez” dedi.

Mustafa Sandal, “Taşlara sopalara karşıyız, basına şiddeti kınıyorum” dedi.

AKP döneminde, yandaşlar dışında sanatçılarımızın çoğu korkuyor, politik açıklama yapamıyordu.

Bu korku perdesinin dağıldığını görmek sevindirici.

Ekonomi, ‘son partisini’ veriyor, duvara çarpabilir

Bu sözler bize değil, dünyanın en büyük ev aletleri üreticisi Siemens-Bosch’un Başkanı Norbert Klein’e ait.

Almanlar her zaman gerçeği doğrudan ve densizce söylerler ya, o da öyle yapmış, bir grup Türk gazeteciyi Berlin’e davet etmiş.

Sonra da açık açık konuşmuş:

“Fırtınalı bir denizde gibiyiz. Türkiye, son bir parti veriyor. Türk ekonomisi, bir roller coesterin (yani lunapark treni) zirvesinde gibi. İhracat düştü, kur dengesi bozuk. Faize dokunamıyoruz. Böyle giderse duvara çarpabiliriz.”

Ve Klein, şöyle devam etmiş:

“Bundan sonra her şey seçime çok bağlı. İyi bir seçim, iyi bir koalisyon, iyi bir başbakan ile her şey iyiye gidebilir.”

Berlin’de Erdoğan korkusu olmadan konuşunca, Türkiye böyle gözüküyor galiba.

Ankara’nın saraylarına duyurulur.

Basın İlan Kurumu ceza kesmeyecek mi?

Star gazetesinde “İstesek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun” diye yazıp Ahmet Hakan’ı açık açık tehdit eden Cem Küçük, böylece “gazeteci” değil “tetikçi” olduğunu kanıtladı.

Polatlı’da yayımlanan “Polatlı Postası” ise daha ileri giderek, “Bu şehri terk edin” diye manşet attı, şiddeti adeta teşvik etti. Çok değil, 20 yıl önce Sırp gazeteleri, bu başlık ve tehditleri “Boşnaklar” için yazıp çiziyordu.

Şimdi, Erdoğan ve AKP’nin getirdiği “İleri Demokrasi” sayesinde Türkiye’de atılıyor.

Açık açık suç işleniyor.

Sükut ikrardan mı?

Söz Cem Küçük’ten açılmışken, Ahmet Hakan’ın dün yazdığı iddiayı da hatırlatalım.

Hakan diyor ki: “30 Ağustos resepsiyonunda MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Cem Küçük’le bir odaya girip yarım saat görüştü.”

Sorumuz MİT Müsteşarlığı’na.Bu iddiayı neden yalanlamıyorsunuz?

“Sükut ikrardan gelir” diyerek doğru mu kabul edelim?

Eski patronun şirketine veto

İnternete yansıdı dün.

Dubai’deki inşaat fuarına Sabah gazetesinin eski sahibi Ahmet Çalık’ın şirketi de “Tarlabaşı Projesi”ni tanıtmak için katılmış.

Firma, Dubai’ye birkaç gazeteci de götürmüş. Bu arada Sabah’tan da bir gazeteci davet edilmiş.

Ancak Sabah bunu kabul etmemiş, Çalık Grubu’nun haberini de küçücük kullanmış.

Ahmet Çalık Saray’ın gözünden düşmüş anlaşılan.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları