Duvar Yazıları

Seçimi kaybettiren gözlük

14 Temmuz 2015 Salı

İki Alman girişimci, John Jacob Bausch ve Henry Lomb’un 1853’te temelini attığı Bausch&Lomb şirketi 1937’de Ray- Ban gözlüğü yarattığında muhtemelen akıllarına bir parti tarafından yasaklanacağını getirmemişlerdi. Tom Cruise’un “Top Gun” filminde popülerliği tavan yapan gözlük, Freddie Mercury, Michael Jackson, George Michael gibi ünlülerin klip ve konserlerinde takmasıyla aldı yürüdü. İşte bu gözlüklerin “havası” AKP’yi rahatsız etti.

Milli Gazete yazarı Ahmet Yavuz, dünkü yazısında AKP’nin oy kaybetme sebeplerinden biri olarak “Ray-Ban” marka güneş gözlüğünün görüldüğünü dile getirdi. Yazıya göre parti yönetimi; gençlik kollarına bir yazı gönderildi ve “Çok havalı oluyor ve tepki çekiyor” gerekçesiyle bundan böyle gençlik kolları mensuplarının güneş gözlükleri, yaka mendilleri ve rugan ayakkabıdan uzak durmalarını istendi. AKP’nin anketlere ne kadar önem verdiği düşünüldüğünde bakalım Ray-Ban efektinin yüzde kaçlık kayba yolaçtığı üzerine sayısal bir veri gelecek mi? Ya da Türkiye’nin “seçim geyikleri” listesinde yerini mi alacak?

Zorunda mıyım?

Oruç tutmayana dayak, bir ramazan klasiğidir. Bu ramazan, buna yeni bir klasik eklendi:

Tutmayanı teşhir…

Önce Devlet Bahçeli’yi Hürriyet’in arşivinden kullanılan bir fotoğrafta çay içtiği gerekçesiyle “teşhir ettiler”.

Sonra Aydın Doğan ve gazete yöneticilerini, “iftara 8 saat kala” teknede sigara ve su içmekle “suçladılar”.

Üstelik, -Ahmet Hakan’ın dünkü yazısından öğreniyoruz ki- bu suçlama haberinde foto muhabirliğini Rıza Sarraf yapmış. Yan tekneden paparazzi gibi görüntü alıp AK Troller’e sızdırmış.

Oradan da “haber”, havuz medyasına servis edilmiş.

Bu tür durumlarda “Oruç tutmuyorsun” “ithamı”na maruz kalanların vermesi gereken cevap çok kısa:

“Sana ne!”

Hele Sarraf’a, “Sen önce kendi günahlarının hesabını ver” demek vacip…

Bunu yapmayıp da insan neden oruç tutmadığını izaha başlayınca, suç işliyormuş durumuna düşüyor.

Tabii bu cevabı gönül rahatlığıyla verebilmek için de konuşmalarda, yazılarda dini göndermeler yapmamak, “Ben oruçluyken şöyle olurum”, “Bilmem kimle iftar yaptım” gibi ifadelerden kaçınıyor olmalı…

Pespaye kavgası

Öyle bir düştüler ki birbirlerine. Hakaretler havada uçuşuyor. Pespayeden şuursuza seç beğen al. Star yazarı Cem Küçük, 7’li bir çeteden bahsediyor ya, bir dönem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakın şimdi mesafeli. İşte Küçük, “çete”ye yaylım ateşe devam ediyor. Dün konusu Kabataş saldırısı yalanıydı:

“Şimdi eleştirel aydın pozu takınan bu 7’li çetenin daha çok yakın bir zaman önce 80-100 tane üstü çıplak, deri maskeli, deri eldivenli adamlar gibi saçma sapan kurgular üreterek bizleri haklı iken haksız duruma düşürdüğünü de herkes hatırlıyor. O gün gerçekten mağdur olan Develioğlu ailesi bu saçma kurgular yüzünden, sonrasında bir kez daha mağdur oldu.”

Kabataş haberini yazan Elif Çakır bu yazı üzerine Twitter’da açtı ağzını yumdu gözünü. Önce Star’ın patronu Ethem Sancak’ı hedef aldı:

“Tetikçi şuursuz, talimatı veren medya patronu şuursuz olursa...”

Ardından bir dönem yazdığı gazeteye “pespaye” dedi:

“Kendisine saldırıları karşısında vaat edilen genel yayın yönetmeni olmadığı zaman ne olacak? Bir dönem gururla yazdığım kurumun düştüğü pespaye duruma üzülüyorum.”

Galiba birileri Çakır’ı uyardı ki bu tweet’leri sildi. Ama yazdıkları ve kavga kolay kolay silinmeyecek gibi.

O eski halinden ‘eser’ yok şimdi

Gezi Direnişi’nin en sıcak günleri. Penguen medya “Erdoğan kızmasın” diye ekranlarını, sayfalarını kapatmış olaylara. İşte o günlerde Star TV’de BKM mutfak ekibinin hazırladığı 3+1 Programı’nın sunucularının tişörtleri gündeme damgasını vurdu. Gezi Parkı’ndaki polis müdahalesi sırasında polis, kırmızılı bir kadına gaz sıkmıştı. O fotoğraf dünya çapında olay olmuştu.

Eser Yenenler ve arkadaşları kırmızı elbiseli kadına biber gazı sıkan polisin resmini tişörtüne bastırdı, o sansür günlerinde ekrana çıktı. Aynı “Eser” önceki gece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iftarındaydı. Yüzünde güller açarak Erdoğan’ın elini sıkıyordu. Twitter ise onun Gezi sırasındaki tişörtü ve o günlerde attığı tweet’lerle yıkılıyordu. En yaratıcılarından biri, “o eski halinden eser yok şimdi” idi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları