Duvar Yazıları

Kabin memuru ‘bomba’ çıktı

19 Temmuz 2015 Pazar

Havacılık sektöründen haberler veren AirPorthaber.com sitesinde dün önemli bir haber yayımlandı. Haber bir süredir başı “asılsız bomba ihbarlarıyla” dertte olan THY ile ilgiliydi:

THY’nin son aylarda yaşadığı bomba ihbarlarının sırrı çözüldü. THY uçaklarının tuvaletlerinde bulunan bomba ihbarı notlarını kimin bıraktığına yönelik araştırmada sürpriz bir sonuca ulaşıldı. Türk Hava Yolları ve Emniyet’in titiz çalışması sonucu bir uçaktaki ihbar notunu THY ekiplerinden birinin yazdığı tespit edildi. THY’de görev yapan erkek kabin memurunun nasıl tespit edildiği ve hangi uçuştaki ihbarı yaptığı konusunda bilgi edinilemezken ihbarcının birden fazla uçuştaki bomba notlarını yazmış olabileceği belirtildi.

AirPorthaber.com’un bu önemli haberini konuştuğumuz THY’den bir kaynak, olayı doğruladı. Kimliği tespit edilen kabin memurunun işine son verildi. Türk Hava Yolları da kabin memuru hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

CHP’de koalisyon barometresi: İnce ince Koç gibi

CHP’nin AKP ile koalisyon “mood”u ne diye sorulsa “ince ince koç gibi” cevabı verilebilir. Bu şu anlama geliyor: Partinin bir kesimi bu koalisyon ihtimaline şiddetle karşı, diğer kesimi neredeyse hükümeti kurdu. Dünden iki söyleşi. Biri Muharrem İnce’nin Sözcü’ye verdiği:

Partimizdeki bazı arkadaşların bu koalisyona çok istekli görünmeleri zaten bizim elimizi zayıflattı. Bunu hiç doğru bulmuyorum. Sadece ben değil, sokaktaki bakkalın, manavın, profesörün fikri de böyle. Hatta AKP’liler de böyle düşünüyor. Meclis’te yanıma gelip, “Sizinkiler ne meraklı bizimle hükümet kurmaya” diyen AKP’li vekiller var! 13 yıllık bir hesap var ortada. Ne olacak bunlar? 17/25 Aralık ne olacak? Kaçak Saray’a gitmeyiz dedik. Bu ne olacak? Yemin etmeyiz dedik, ettik gibi mi olacak?

İnce, partisi içinde “ince” bir muhalefet peşinde. Dün bir diğer gazete “Bugün”. Koalisyon görüşmelerinde AKP ile irtibatı sürdürmekle görevlendirilen Haluk Koç. O farklı bir havada:

“İlk 100 günde atılacak adımlar protokole yazılacak. Yargı bağımsızlığı, emekli ikramiyesi, asgari ücretin yükseltilmesi gibi maddelerin yapılma süreçleri takvime bağlanacak. Bir “seçim”in ülkeye maliyeti 500 milyon TL. Benim istediğim olana kadar, istediğim milletvekili çoğunluğuna ulaşana kadar seçim olsun demek, çocukların oyunlarında ‘gol olana kadar penaltı vardır’a döner. Seçim yapılırsa 2016’da kayıp olur. Ekonomi, Suriye olayı derinleşir.”

İster gocunun ister gocunmayın

Onu sadece Türkiye’de protest müziğin önemli ismi diye tarif etmek eksik ve haksız olur. Rolling Stones Dergisi’nin “100 yılın en iyi 100 kadın vokali” listesine de adını yazdırmıştır. Selda Bağcan o müthiş ses, sanattaki 40. yılı için bir albüm çıkardı. “40 yılın 40 Şarkısı” adını taşıyor albüm. Albüm sebebiyle söyleşiler çıkıyor gazetelerde. Bunlardan biri dün Hürriyet’te idi. Bağcan, burada Cumhurbaşkanı’nın davetlerini kaçırmayan “sanatçılara da” bir çift laf etmiş. Gezi’ye atıflı bölüm şöyle:

“Ben asla gitmem. Zaten çağırmazlar da... 8 kişinin katili olan bir yönetimin yemeğine gitmem ben”...

Zor ama Bağcan’ın bu cümlesinden “alınangocunan sanatçı” olursa Bağcan ile Ahmet Kaya’nın Koçero düetini YouTube’dan bulup bir dinleyiversin. Girişi şöyle: Gocunmayın güzel beyler, hanımlar Alınıp incinmeyin Silah silah çatmayın o güzel kaşlarınızı, İmdatlara saldırmayın Basmayın düğmelere, yüreklerı hoplatmayın, güzel beyler hanımlar...

AKP ‘ahlaki üstünlüğü’ kaybetti

AKP arıyor kaybettiği oyları... Nereye gitti, neden gitti? Ararken de kendine yakın yazarlara da soruyor elbet. Misal Star başyazarı Ahmet Taşgetiren. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “istişari bir toplantısında” sorması üzerine kayıpların sebebini şöyle dile getirmiş:

“Neden kaybedildi”yi tahlil ederken, “Ak Parti’nin yolsuzluk suçlamaları, kibir vs. gibi yoğun suçlamalara hedef olan tavırlarla ahlaki üstünlüğünü kaybettiğini” söylemiştim.

“Neden kaybedildi”yi tahlil ederken, “Ak Parti’nin yolsuzluk suçlamaları, kibir vs. gibi yoğun suçlamalara hedef olan tavırlarla ahlaki üstünlüğünü kaybettiğini” söylemiştim.

Davutoğlu’nun istişari toplantılarından birinde yüzde 41’e düşmekle gelen mağlubiyet psikolojisinden çıkmak gerektiğini, hâlâ en yakın parti ile arasında 16 puanlık bir fark bulunduğunu, CHP ile koalisyona “Ak Parti’yi hizaya çekme misyonu” verildiğini, bunun kabul edilemeyeceğini, ortada çok hayati bir vizyon farkı bulunduğunu söyledim. Bir toplantıda Mustafa Özel, Ak Parti’nin gençlerle, işadamlarıyla, işçilerle ve Batı ile iletişiminin koptuğunu söylemişti. CHP ile koalisyon bunların panzehiri midir ya da CHP’nin bu alanda hangi artısı vardır?

AKP, Başbakan’ı ile, yazarı çizeri ile arıyor. Ancak 17-25 ile yüzleşmedikçe aradığını bulamayacak gibi gözüküyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları