Duvar Yazıları

Basın Müzesi’ne yeni bir ‘eser’: Hidrolik makas

30 Ekim 2015 Cuma

AKP milletvekili Abdürrahim Boynukalın’ın öncülüğünde Hürriyet gazetesine düzenlenen baskında, gazeteye atılan bir taş bir hayli ünlü olmuştu.

Gazeteci Celal Korkut’un görüntüsünü çekip yayımladığı taşın “Basın Müzesi”ne konulmasını önermiştik.

Şimdi o müzeye yeni ve bir hayli etkileyici yeni bir “eser” daha çıktı.

İpek Yayın Grubu’nun gazete ve TV’lerinin İstanbul Mecidiyeköy’deki binasının kapısını kesmek için kullanılan hidrolik itfaiyeci makası.

 Kayyumların, “şahane” medya baskınında önemli işlev görerek, iki TV’yi susturan, iki gazeteyi de “kayyum”laştıran bu makas da kesinlikle Basın Müzesi’ne girmeyi hak etti. Ancak taşla makas arasında bir fark var.

Hürriyet’e atılan taş, atan kişinin kafasının yapısını da gösteriyordu.

Ancak İpek Medya Grubu için kullanılan “makas” kullananın değil, kullanılması emrini verenin kafa yapısını yansıtıyor.

Müzede bu ayırıma özen gösterilmesi gerekir.

‘Kayyum’lar ‘Hitler’ filmi oynatıp ne demek istedi?

İpek Medya Grubu kuşatmasını “hidrolik makasla” yararak iki televizyon istasyonu ve iki gazeteye el koyan kayyumlar, ilk iş olarak TV yayınlarını değiştirdiler.

Ve boşluğu doldurmak için de bir film oynattılar.

Oynattıkları filmin adı Azizler ve Askerler, ya da orijinal adıyla “Saints and Soldiers.”

2003 yılı yapımı film 2. Dünya Savaşı’nı konu alıyor. 15 Ağustos 1944’te, 4 Amerikan askeri, Güney Fransa’ya paraşütle atlar. Görevleri, Berlin’e yürüyüp, Hitler rejimini yıkmaya çalışan müttefik askerlerine yardım etmektir.

Bu kayyumların zekâsına acıyor insan.

“Kayyum Zaferi”nden sonra birileri saraylarında “Oh be nihayet Bugün TV’den kurtulduk” diye televizyon başına geçse, bula bula Hitler filmi bulacak.

Bu nasıl şuursuzluktur?

Hiç mi kafası çalışan biri yok...

TRT kameramanının çaresizliği

TRT dün Ankara’daki 29 Ekim törenlerini naklen yayımlıyor.

Ancak reji masası, TRT ekranında Erdoğan ve eşi dışında kimse görünmesin diye özel bir çaba harcıyor.

Atatürk Kültür Merkezi’nin tam karşısında konuşlanmış kameramana özel talimat verildiği belli.

Kameraman ekrana sadece Erdoğan’ı, eşini, bazen de hemen yanlarındaki TBMM Başkanı ve Genelkurmay Başkanı Akar’ı getiriyor.

Başbakan Davutoğlu da, CHP lideri Kılıçdaroğlu da görüntüye alınmıyor. Bir şey daha, Erdoğan da nedense, tatsız mı tatsız duruyor.

Suratı bir hayli asık.

Ve Twitter hınzırları hemen “asık surat”a atfen fotoğraf altını dolduruyor:

“İstemeden bir yere gidince ben...”

Porno yıldızı da isyan etti

Amerikalı porno yıldızı ve model Stoya, Türkiye’de basına yönelik baskıları eleştirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında gerçekleri söyleyen gazetecilerin başının dertte olduğunu yazan bir tweet attı.

Stoya, önce bir takipçisinin “Türk hükümeti neredeyse tüm porno sitelerini yasakladı. Bunu dünyaya duyurmana ihtiyacımız var. Lütfen #medyamadokunma yazar mısın?” mesajını paylaştı.

Sonra da bu tweet’e “Porno sitelerinin yasaklanması şu an Türkiye’deki medyaya sansür sorunlarından en küçüğüymüş gibi görülüyor” diyerek yanıt verdi.

Herhalde, televizyonları açınca, itfaiyecilerin ellerinde hidrolik makaslarla İstanbul’da TV binasına girmeye çalıştığını gördü kızcağız.

Türkiye’de porno yayınları kanunen yasak. TİB, bu yasaya dayanarak tüm porno sitelerini kapatıyor.

Pornodan kapatılan sitelerin sayısı eskiden açıklanıyordu, şimdi artık açıklanmıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları