Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Alaçatı plajına alınmayan profesör kim?
Bizim Sokak ekinde dün Ebru Çapa yazdı.
Alaçatı’da bir mekân sahibini, bayramda İstanbul’daki profesör unvanlı doktoru aramış.
“Bizi plaja almıyorlar, rezervasyonsuz denize girebileceğimiz bir yer önenirir misin, demiş.”
Ee profesör unvanlı hocam. İlla Alaçatı plajına gitmen şart mı?
Dikili’nin, Didim’in, Foça’nın, Karaburun’un, Çıralı’nın, Fethiye’nin, Göçek’in, Çeşme’nin, Ayvalık plajlarının suyu mu kaçtı?
Ya da Yunan adaları için vizen mi yok?
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne göz koydular?
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin Türkiye tarihinde önemli bir yeri vardır.
Özel bir hastanedir. Bakırköy’e oksijen, çevredekilere koşma alanı sağlayan güzel bir ağaçlıktır, bir köşesine sonradan eklenen hastane ile devlet hastanesi olarak da çevreye şifa dağıtır.
Ancak anlıyoruz ki, birileri, bu “kupon arsa”ya göz koymuş.
“Niye buraya AVM dikmiyoruz?” diye düşünmeye başlamışlar.
Bazı hastane çalışanları; İstanbul Tabip Odası, Türkiye Psikiyatri Derneği ve SES işyeri temsilciliği olarak idareden randevu istemiş.
Sonuçta, hastanede yeniden yapılandırmaya gidilecekmiş. Kadın tutukevi, lepra, sağlık bilimleri binası, 112 komuta, bölge depoyu içine alacak şekilde inşaat başlayacakmış, bölgedeki ağaçlar gözden çıkarılmış.
Tedirginlik içindeki hastane çalışanları ve tabii ki “Cumhuriyet Duvarı” olarak biz, şu sorulara yanıt bekliyoruz. Umarız hastaneye kimse dokunmaz.
1. Ortada bir proje var mı ve bunu Rönesans inşaat firması mı aldı?
2. Bu firma Türkiye genelinde 7 ile 10 arasında hastane ihalesini de aldı mı?
3. Kadın tutukevinin oraya ticaret merkezi mi düşünülüyor?
4 . Nöroloji. Nöroşirürji, Amatem ve Nevroz binaları yan hastaneye mi gidecek?
İlber Hoca’nın diline düştüler
Allahtan “kül yutmaz” birkaç bilim adamımız var da, politikacıların sözlüklerin derinliklerinden çıkardıkları bilgiçlik taslayan kelimelerle süslü yanlışlarını bize yediremiyorlar.
Başbakan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ile ilk koalisyon toplantısından sonra “istikşafi” görüşmeler dedi.
Tabii herkes şaşırıp kaldı. Prof. İlber Ortaylı Hoca, dün CNNTürk’te Hakan Çelik’in programında gerçeği anlattı, meğer kelimeyi kullananlar yanlış kullanıyormuş. İşte hocanın sözleri:
“Şimdi bir de bazı kelimeler buluyorlar. Neydi o ‘istişkaf’. İstişkafi diye de kullanmış onu.
Şimdi bu istişkafi diyor, onu da medya ‘istişkafi heyeti’ diye yazıyor. İstişkafi sıfattır. O öyle kullanılmaz. ‘istişkafi heyet’ dersin veya ‘istişkaf heyeti’ dersin. Bununla bilgiçlik gösteriyorlar. Ama Osmanlıca kelimeleri doğru telaffuz etmekle işe başlamak lazım.”
Şimdi bir AKP’li çıkıp, asıl kelimeyi yanlış kullanan İlber Hoca. Başbakan “İstikşafi” dedi, İlber Hoca “İştişkafi” dedi derse hiç şaşmam.
50’nci gün hükümet yok
Seçimin üzerinden bugün itibarıyla tam 50 gün geçmiş bulunuyor.
Ama ülkeyi hâlâ, çoğu milletvekili olmayan bakanlardan oluşan düşük bir hükümet yönetiyor.
Haa bu arada ülke savaşa girmiş. Binlerce atama yapılmış. Milyarlık ihaleler verilmiş?
Ne olacak canım. Seçimi yaptık ya işte...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Tarihi geçmiş ürün satan zincir market şubesine mühür
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- 'Hadi gelin kapatın!'
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Dünya çapındaki sıralama: Türkiye'den 4 üniversite
- Yıkımda son perde