Doğan Satmış

Öz’le Görmez’in Mercedes kardeşliği

15 Ağustos 2015 Cumartesi

Bizim gibi şark ülkelerinde siyasetçilere yaranma sevdası hiç bitmez.
Allah için, faydası da vardır bunun.
Mesela bir savcı, siyasete yaranmak için siyasi davalar açarsa, ülkenin başbakanı kendisine bindiği Mercedes’i hediye edebilir.
Nitekim öyle de oldu.
Zekeriya Öz, bu gazetenin başyazarı İlhan Selçuk’un köşe yazılarını delil gösterip, hakkında terör örgütü liderliği davası açtı.
Dönemin başbakanı da kendisine, bindiği Mercedes’i gönderdi...
Ama aradan 5 yıl geçtikten sonra, aynı Zekeriya Öz Türkiye’den gece yarıları kaçmak zorunda kaldı.
Mercedes pek işe yaramadı ve Öz’ü kurtaramadı.
Ve Zekeriya Öz’e kendi Mercedes’ini gönderen eski başbakan Erdoğan, dün cumhurbaşkanı olarak aynen şunları söyledi:
“Önce Gürcistan, sonra Ermenistan... Şimdi de Almanya... Şimdi süratle bunlarla ilgili kırmızı bülten çıkacaktır. Kırmızı bültenle Almanya’yı da göreceğiz ne yapacak? Eğer yapmazsa, Almanya bizden herhangi bir suçluyu, Tayyip Erdoğan imzasıyla alamaz. Türkiye muz cumhuriyeti değildir.”
Osmanlı tarihi de böyle olaylarla doludur.
Bir zamanlar ülkenin en gözde yöneticisi olan sadrazamları, bizzat Kanuni’ler maktul İbrahim’e çevirdiler.
Dün, yeni bir olay yaşayınca ve olay “Mercedes kardeşliği” ile birleşince yazmak farz oldu.
Başbakan Davutoğlu, şehitleri ima ederek, “Evlatlarımızı da feda etmeye hazırız” demişti.
Diyanet İşleri Başkanlığı da yememiş içmemiş, imamlara “Feda hutbesi” okumaları emrini vermiş.
Cuma hutbelerinde dün halka, “Kardeşlerim!” diyerek başlayan şu hutbe okunmuş:
“Milli ve manevi değerlerimize karşı fedakârlık, yeri geldiğinde din için, vatan için, bayrak için, ezan için, namus için ve yarınlarımız için candan, anadan yardan geçebilmektir.”
Kısaca Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez, dini değerleri gerekçe göstererek, vatandaşa “çocuklarınızı feda edin” diyor.
Vatandaşın dini duygularına, inançlarına karışacak halimiz yok. “Benim çocuğum bu uğurda feda olsun” diyen çıkarsa, buna da itirazımız yok.
Ama Diyanet İşleri Başkanı’nın, bir siyasetçi olan Başbakan’ın sözlerini “emir” sayarak böyle bir fetva okutması, siyasete alet olmaktır.
Siyasete alet olmak da “Zekeriya Öz gibi olmak” riskini beraberinde taşır.
Hele bir de Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’le Öz’ün Mercedes kardeşliği var. Malum Erdoğan, ona da Mercedes’ini gönderdi.
Bu benzetme giderek daha çok yerine oturuyor.
Eminim ki, Osmanlı tarihinde de siyasete alet olup kellesini yitiren şeyhülislamlar vardır.
Kısaca sözüm o ki...
Hocam, günümüzde, kelle yitirmek yok biliyoruz ama bundan beter hale gelmek var.
Lütfen bindiğiniz Mercedes’e borçlu hissedip, siyasi rüzgârlara göre dönmeyin.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Volkan nasıl patladı? 21 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları