Doğan Satmış

Cumhuriyet (30.01.2016)

30 Ocak 2016 Cumartesi

Tutuklamalar, iddianameler, davalar derken bugünlerde Cumhuriyet’e yurtdışından gelen gazeteci konuk sayısı arttı. Ve her gelen Cumhuriyet’in sahiplik durumunu soruyor.
Cumhuriyet’in bir vakıf yönetiminde olduğunu duyunca da hemen İngilizlerin Guardian gazetesi örneğini hatırlatıyorlar. O da bir vakıf gazetesi çünkü.
Vakıf gazetesi olmanın avantajı şu: Cumhuriyet de tıpkı Guardian gibi patronsuz, dolayısıyla daha saygın.
Bu bir prestij unsuru. Cumhuriyet’e övgü olsun diye vurguluyorlar.
Gerçekten de vahşi kapitalizm çağında, herkesin para kazanmak için bin bir takla attığı ortamda, bir gazetenin sahibinin olmaması, kâr peşinde koşan bir patronun yokluğu, gazetecilik açısından bulunmaz fırsat.
Böyle olduğu için “güc”ün, “nüfuz”un, “tehdit”in böyle bir gazeteye hükmetme şansı yok.
Patronu olmayan böyle bir gazetede tek patron var: Kendi yayın ilkeleri ve evrensel gazetecilik etiği.
Guardian’da da böyle, Cumhuriyet’te de.
Cumhuriyet’in başına gelenler de işte bu özgürlüğünden zaten.
Böyle özgür bir yapının başının belaya girmesi de kaçınılmaz, hele az gelişmiş demokrasilerde...
Birkaç yıl önce İlhan Selçuk için ağırlaştırılmış müebbetler isteniyordu, şimdi Can Dündar’la Erdem Gül için isteniyor.
İlhan Selçuk’un iddianamesinde de deliller köşe yazılarıydı, Can Dündar ve Erdem Gül’ün iddianamesinde de.
Daha önce de Oktay Akbal, Oktay Kurtböke aynı yollardan geçti.
7 Mayıs 1924’ten bu yana Cumhuriyet gazetesinde belki de binlerce gazeteci çalıştı.
Bunların kaçına dava açıldığını Cumhuriyet arşivinde çalışan tecrübeli arkadaşlara sordum.
“Bakmamız lazım” dediler. Teferruatlı bir araştırma yapmadan cevap vermeleri mümkün değil.
1924’ten beri, yani 92 yıldır dava açılıyor Cumhuriyet çalışanlarına.
Tutuklanan Cumhuriyet gazetecileri de az değil.
Bırakın yargılamayı, tutuklamayı, gazetenin kendisi de kapatıldı birkaç kez; 1934’te 10 gün, 1940’ta ise 90 gün. Neden mi? Yazdıkları, hükümetin yayın politikasına aykırı bulundu da ondan.
Ama tüm bunlar, bir şeyi kanıtlıyor: Ülkede hükümetler değişiyor, milletvekilleri, başbakanlar, cumhurbaşkanları değişiyor ama Cumhuriyet devam ediyor.
Çalışanları davalık oluyor, tutuklanıyor, farklı dönemlerde 8 köşe yazarı ise suikasta uğradı ve öldü, Cumhuriyet yine devam ediyor.
1924’te bu gazeteyi kuranlar, sonra da vakıf haline getirenler ne büyük iş yapmışlar, şimdi bakınca daha iyi anlaşılıyor.
O yüzden Cumhuriyet’e kızıyorlar, öfkeleniyorlar. Tutuklu arkadaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül, yaşadıklarının bu gazetede çalışmanın faturası olduğunu biliyorlar.
Okura düşen Cumhuriyet’e sahip çıkmak.
Cumhuriyet iyi gazetecilerin elinde, 92 yaşına kadar geldi.
Bugüne kadar Genel Yayın Yönetmeni ve Ankara Temsilcisi aynı anda tutuklanmamıştı, o da oldu. Daha ötesi yok bunun.
Siz gazetenizi alın, okuyun.
Cumhuriyet okurları var oldukça, bu gazetenin sırtı yere gelmez.
Burada çalışan gazetecilerin de...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Volkan nasıl patladı? 21 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları