Cüneyt Arcayürek

Yanıtlanması Zorunlu Sorular…

29 Ocak 2014 Çarşamba

Poyrazköy davasında tutuklu kalmadı diyor gazeteler.
Tahliye kararının gerekçesi çok açık:
Birçok yüksek rütbeli subayın sözüm ona darbe yapacaklarının kanıtı 5 No’lu diye anılan harddiskte davanın seyrini değiştiren tarihlerle oynandığını TÜBİTAK’ın saptayıp bir raporla açıklaması…
Davaya bakan mahkeme, duruşmalar sırasında sanıklarla avukatlarının ısrarlı taleplerine karşın 5 No’lu harddiski TÜBİTAK’ın incelemesine bir türlü olumlu yanıt vermedi.
Poyrazköy davasında tutuklu kalmadı, fakat:
Geride mutlaka yanıtlanması zorunlu sorular bıraktı.
Zira Poyrazköy davası sürerken Gölcük Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda ani baskın yapan polisler arama yapmaya başladılar.
Ne var ki aramada, gizli bir yerde sözü edilen 5 No’lu harddiski elleriyle koymuş gibi buluverdiler.
Birden yalnız Poyraz davası değil; 5 No’lu harddiskteki duruşmaları etkileyen değiştirilmiş bilgi ve tarihlerle Balyoz davası da etkilendi.
TÜBİTAK’ın raporu yalnız yargıyı değil, hükümeti de göreve çağırıyor.

***

Neden:
Çünkü Başbakan’a yakınlığı bilinen siyasal danışmanı, RTE’nin çete, örgüt diye sürekli suçladığı cemaatin orduya kumpas kurduğunu açıkladı ve Başbakan bu açıklamayı yalanlamadı.
Askerleri darbe yapmaya hazırlanmakla suçlayan 5. No’lu harddiski hazırlayıp Gölcük Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na koyan ve böyle bu harddiskin bulunduğunu ihbar eden kimdir, kimlerdir?
a) 5 No’lu harddiskle TSK’ye kumpas kuran cemaat midir?
b) Yoksa değiştirilen harddiski polisin eliyle koymuş gibi gizlendiği yerde bulmasını sağlayan içeriden bir personel midir?
c) Ya da Gölcük’te aramaya giden polisler arasında cemaate bağlı biri tarafından arama sırasında bulunduğu yere konulmuş mudur
d) 5 No’lu harddisk olayı cemaatin mi, değilse hangi örgütün ya da kişilerin marifetidir?
Hükümet şimdi bu sorulara doyurucu yanıtlar bulmak için bir an önce gerekli soruşturmaları başlatmak ve sonuçlarını kamuoyuna açıklamak zorundadır.

***

Ne ki hükümet üyeleri yükseklerde uçuyor.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 50 yıl sonra Gezi’yi kimsenin anımsamayacağını söylüyor, ama izlediği dış politikaların bu ülkeye verdiği zararların 50 yıl sonra nasıl anımsanacağını hiç hesaba katmıyor.
Başbakan Yardımcısı Hükümet Sözcüsü Arınç da dershane tartışmalarını, hükümetin itibarını düşürmeyi amaçlayan diğer olayların başlattığını söylüyor; lakin örneğin TSK’ye kumpas konusunda ortaya çıkan TÜBİTAK raporuna, açıklandığı gün değinmeye pek yanaşmıyor.
Başbakan da, önceki gün rapor açıklanır açıklanmaz ilgili bakanlarına, savcılara sorumluları bulmaları için soruşturmaya başlamalarını; örneğin önce Gölcük’te araştırmaya giden polisleri sorgulayarak işe başlamalarını emretmedi.

***

Şimdi:
Başbakan’ın ve hükümetinin sahte delillerle mahkemeleri, hâkimleri etkileyerek yüzlerce masum insanın hapishanelerde çürümesine neden olanları, iddia ettiği gibi cemaat ise bulmak, yargıya teslim etmekte ne kadar samimi olduğunu bekleyip göreceğiz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları