Cüneyt Arcayürek

Gidişat!...

17 Ocak 2014 Cuma

Fazla umuda kapılmaya gerek yok.
Hükümet partilerle işbirliği yaparak HSYK bunalımının aşıldığını varsayalım.
Kuşku yok RTE, demokratik düzene aykırı bir başka sorun bulur çıkarır.
RTE gitmedikçe ne sorunlar biter ne de bugün başlayan devlet krizi sona erebilir.
Anayasa değişikliği ile HSYK sorununun tatlıya bağlanacağı umuluyordu.
Partilerin bu umudun peşine takıldığı gün:
Hükümet yargı üzerindeki baskısını daha da somutlaştıracak, savcıları kendi istikametine çevirecek mekanizma olan HSYK üyeleri arasında öyle değişiklikler yaptı ki yargıyla ilgili hedefinden bir santim geri adım atmadığını kanıtladı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bakan olalı beri ilk kez katıldığı HSYK’de önerisi üzerine yapılan oylamada üyeler arasında değişiklik yapıldı ve..
...savcılarla yargıçların atama ve yetkilerini belirleyen HSYK 1. Daire’den, Adli Kolluk Yönetmeliği’ne karşı çıkan bildiriye imza atan iki üye gitti; yerlerine..
...bildiriye muhalefet şerhi koyan iki üye getirildi.

***

HSYK 1. Daire’de çoğunluk artık hükümette!
Yargı bağımsızlığını güvence altına alacak anayasa değişikliği yapılıp yeni bir HSYK yasası yapmaya girişileceğinin beklendiği bir sırada, hükümet -yargı çevrelerindeki söylentiye göre- 2500 savcıyı başka görevlere atayacak.
HSYK’deki bu değişiklik şu gerçeği kanıtlıyor:
Yeni HSYK yasası çıkana kadar geçecek sürede atı alan çoktan Üsküdar’ı geçmiş olacak...
...hükümet yargıda dilediği atamaları yapma, savcılar üzerinde yetkilerini kullanma olanağı sağlamış olacak!
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi RTE, “diktatörlüğünü güçlendirecek!
Hükümetin Meclis’te partilerle bir araya gelerek anayasa değişikliği, yeni bir HSYK yasası yapmayı içeren girişimi acaba içten mi?..
RTE’nin kimi olası hesapları, bu soruyu evet diye yanıtlama olanağı vermiyor.
Nitekim CHP anayasada değişiklik önerisini reddetti! Bu sisli havada anayasa değişikliğinde hükümete olumlu yanıt vermek için CHP’nin öne sürdüğü koşullardan biri kuşku yok ki hükümetten yargı güvencesi almayı içeriyordu.
Oysa hesap şu:
Meclis’te görüşülmekte olan tekliften vazgeçeceğini söylemedi; “Donduracağım” dedi.
İşbirliği istediği yönde yürümez ise teklifi Genel Kurul’a indirecek!..

***

Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına oğulları nedeniyle bakanların adı karıştığını sanıyorduk.
Fakat dün Cumhuriyet’te yeni yılın ilk büyük gazeteciliğine imza atan Emine Kaplan’ın haberine göre üç bakan; hazırlanan fezlekelere göre, oğullarını geride bırakmış.
Fezlekelerde Çağlayan, Güler ve Bağış, milyonlarca dolar rüşvet almakla suçlanıyor. Ekte belgeler, konuşma tapeleri....
Fezleke Adalet Bakanlığı’ndan bir türlü Başbakanlık’a gelemedi.
Gelse de Başbakanlık’tan TBMM’ye ne kadar zaman sonra gönderileceği ya da gönderilmeyeceği belli değil.
Elbette bu haberin etkisi geniş olacak...
Bugün yarın dört bakanla ilgili rüşvet rakamlarını yalanlama girişimleri ve çabaları olabilir. Bu girişim ve çabalara karşın haberin gerçek yüzü fezlekelerin açıklanmasıyla ne zaman kamuoyuna yansıtılır, tabii günün koşullarında RTE’ye bağlı.

***

Dört bakanı rüşvete bulaşmış... Bağımsızlığı önkoşul olan üç erkten biri olan yargıya kısıtlama hazırlığında. Hükümetin yolsuzluk soruşturmalarını engellemek için yargıyı allak bullak ettiği, yolsuzluklar ve rüşvetin hükümete bulaştığı ve dört yanı sardığı ayyuka çıktığı bir dönem yaşanıyor...
Çankaya’daki AKP’liye göre devlet krizi yok!.
Batılı demokrasilerde, örneğin dilinden eksik etmediği Avrupa Birliği ülkelerinde böyle durumlarda hükümetin derhal istifa ettiğini anımsamıyor...
Olagelen olağanüstü gelişmeler –ona göreçoğu zaman yaşanan siyasal olay ve gerilimler gibi herhangi, sıradan siyasal bir olay!
Anayasa değiştirilip yeni HSYK yasası çıkarılırsa ortalığın sütliman olacağını savunuyor.
Hâlâ tuz kokmadı diyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları