Cüneyt Arcayürek

90 Yıl Sonra…

30 Ekim 2013 Çarşamba
Kadının yüzünü başını açan
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in
90’ıncı yılında, günlerdir halkımız:
…başları açık iken yüzleri şah
mıydı ki, türbanla şahbaz olacak
kadın milletvekillerinin, örtülü başla
özgürlüğe kavuştuklarını içeren…
…kapalı kadınla evli liderlerine hoş
görünmeye çabalayan açıklamalarını izliyor.
Dalkavukluğun çeşidi var, böylesi de var.
Kadını 2002’den önceki yaşam
koşullarına götüren, bugünlere zıt, özlenen
dünya geri gelse; şu sıralar ağızları
kulaklarında türban özgürlüğü türküleri
söyleyen AKP’li üç kadın vekil var ya; ilk
önce onların, başlarını açarak, ohh nihayet
gerçek özgürlüğe kavuştuk diye nutuklar
atacaklarından kuşkunuz olmasın!
Önümüzdeki perşembe günü türbanlı
başlarıyla Meclis’e geleceklerini ilan
eden, sadece başlarını örtmeleri geriye,
arş geriye diye Osmanlı tarzında marşlar
söyleyen AKP’nin başlarına yeterli gelmez,
amaçlarını kesmez!
Bayan vekiller: Baş kapalı ama
boyundan aşağıya topuğa değin giysiler
olmazsa olmazzz!..
Baştan tırnağa nasıl kapalı olacağız diye
dert etmesinler:
Gün aşırı gazetelerde çıkan fotoğraflara
bakabilirler.
TV’lerin canlı yayınlarında görünen
Çankaya’daki ile mitinglerde eşi
Başbakan’ın yanında halka el sallayan,
çiçek atan hanım ablalarına bakarak,
onları model alabilirler...
***
Benim bir beklentim var:
Türban yakındır; bakanlara, doktora,
hâkim ve savcılara, hemşireye, memura
kadar devletin hemen her kademesine
çöreklendiğine göre…
…açıklamalarına göre AKP’ye yatkın
Ajda Pekkan ile daha mutedil Sezen
Aksu; AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’in
yerden yere vurduğu yarı çıplak giysileri
üzerine bir de moda olacak ipekten türban
oturttular mı…
RTE demokrasisindeki yarım yamalak
yaşam özgürlüğünün yeme de yanında yat
gayrı!
Kendi hesabıma; mademki türban dinci
AKP’nin simgesi değildir de kadına İslamın
tanıdığı bir simgedir, dinci bugünkü
iktidarın hâşâ alameti farikası da değildir...
Öyleyse erkek vekiller de başlarında
takke, sırtlarında cüppe, Meclis
oturumlarına katılmalarına olanak
tanımlanmalı diyorum.
Meclis Başkanı Çiçek Cemil açıklamadı
mı türbanı Meclis içtüzüğü engellemiyor
diye.
Türbana olmayan yasağın erkeklerin
giyim kuşamlarına uygulamasını...
…bakın açıktan söylüyorum işte;
dostu düşmanı çatlattığını Başbakan’ın,
bakanların açıkladığına göre özgürlük o
denli genişmiş ki ülkemizde; toplumun
“artık bu kadarı da yeter be” diye
sokaklara, meydanlara döküldüğü şu
günlerde…
…RTE ileri demokrasisine
yakıştıramıyorum vesselam!
***
İleri mi gittim acaba böylesi önerilerde
bulunarak?
Oysa güneşli günler göreceksiniz
çocuklar deyip duruyoruz: Yok hayır!
19 Mayıs 1919’da Samsun’da
doğan güneşin tutulduğu alacakaranlık
günlerdeyiz...
Kadınlarımız başında türban, boydan
tırnağa dek kapalı.
Varsın erkekler de takkeli, cüppeli olsun
tartışmaları kapıda.
Cumhuriyet’e kurulduğu günden beri
düşman o çevrelerin, bugünlere uzanan
kuyrukları; ah diyorlardır şimdi içlerinden...
Bir de şapka yerine Osmanlımıza özgü
fes gelse geri!
Hatta çarşafı da özgür kıldı kılacak diye
savunuların temel dayanağı olan kılık
kıyafet özgürlüğünün içeriğine de ruhuna da rahmet!
***
İlk Meclis’in bir oturumunu yöneten
Mustafa Kemal, kürsüdeki “Yahu bir
laiklik sözüdür gidiyor, ne menem bir şey
bu?” deyince: “Adam olmaktır beyefendi,
adam olmaktır” der.
Ah Mustafa Kemal ah! Kaldır da başını
Anıtkabir’den bak başkentine.
Hâlâ adam olamayanların çoğaldığını
göreceksin!


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları