Bağış Erten

Zizek mi Dragic mi?

18 Eylül 2017 Pazartesi

Aksini iddia eden yanılır; hafta sonunun ‘alaka tahtına’ bu maç oturmak zorunda. Evet, ‘yerli ve milli’ ilgisi sorunlu ama Avrupa basketbolunun zirvesi be arkadaş! Ve İstanbul’da! Tamam, biz bu sefer yokuz. Ama bahane değil ki! Bir Dragic’i, bir Bogdanovic’i var ki sadece onlar yeter! Buna müthiş çekişme ve ‘rengahenk’, coşku dolu tribünleri ekleyin. Daha ne olsun!
Her ne kadar ilk basketbol maçıma gideli 30 yıldan fazla olmuş olsa da, eksper olmadığım malum. O yüzden maç analizi beklemeyin. Dragic’in milli takımı bırakmaması için tüm Slovenler kaza namazı kılar mı? Bu kadar sağlam savunmalara rağmen skor nasıl bu kadar yüksek kaldı? Bogdanovic gibi Avrupa’nın gördüğü en büyük winner’lardan biri nasıl tıkandı kaldı? Bu soruları gidin Kaan Kural, Ümit Avcı, Uğur Ozan Sulak’a falan sorun. Beni zorlamayın.
İsterseniz ben size toplam 10 milyonu bulmayan nüfuslarıyla bu iki ülkenin nasıl final oynadığını anlatabilirim. Ya da o gözyaşları içindeki Sloven muhabirleri ve harika tribünleri... Zorlarsanız Yugoslavya İç Savaşı’nın ilk çatışmalarına da girerim. Ama yeri değil! Takım oyunlarında tarihlerinin ilk altın madalyasını almak için Slovenya’nın yarısı İstanbul’a nasıl gelmiş, onu anlamaya çalışmak; basketbolda Sırp ekolü ne muhteşem bir şeydir, buna kafa yormak daha zevkli.
‘Yeşillerin’ bu muhteşem zaferinin hatırına son sözü “Modern çağın temel olgusu; dünyanın güneşin etrafında dönmesi değil, paranın dünyanın etrafında dönmesidir” diyen Zizek’e, yani sahadakilerden daha ünlü tek Sloven’e bırakalım. Şaka şaka, konuya dair bir fikri yok Zizek’in. Ama eminim ki bu zaferden sonra olacaktır!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları