Şampiyonlar Ligi sınama yeri değil. Hem sabır hem de taktik açısından böyle bu. Daha sezon başlayalı bir ay olmamışken burasına gelmiş Galatasaraylı’nın. Nasıl bu kadar çabuk paralize, nasıl bu kadar demoralize olmuş, bilinmez. Üç kupalı şampiyondan gelinen noktayı ve yaşanan derin yarılmayı sosyal psikologlar çözsün. Bizim altından kalkabileceğimiz bir şey değil bu!
Ama işin kötüsü sahada da durum herhangi birimizin çözebileceği gibi değil. Neden Hakan Balta önlibero oynar, bunu neden ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde denersin? Denayer’i takımla tek maç oynamadan neden bu ortamda sahaya sürersin? Yasin gibi en diri oyunculardan biri bu kadar adaleli bir takım karşısında niye yedek başlar? Sanırım bu sorulara bol bol muhatap olacak Hamza Hoca. Sadece basın ve taraftar karşısında değil ayna karşısında da. İkinci yarının başındaki o dirençli oyunu ve tempoyu düşündükçe diz dövmemek mümkün mü?

Böyle oynanmaz ki!
Gene de şunu es geçmeyelim. Bu Atletico Madrid son dört sezonda bir kez UEFA Kupası kaldırmış, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu ise birkaç dakikayla kaçırmış. Kim giderse gitsin son yılların en iyi kadro mühendisi Simeone’nin taş kadrosu karşımızda. Ama gene de böyle oynanmaz ki! İkinci yarının başındaki isyanı ve hevesi bulabilmek için maçı heba etmenin ne gereği var! Geçen sezonki Dortmund ve Arsenal maçlarındaki dağınıklığın tekerrürü için kimse gelmez ta Seyrantepe’ye. Bu takım her zaman ruhuna yatırım yapmıştır. Bunun için rakip ayırmaz!
Kaleyi bulan ilk şutu attığınızda devrenin birmesine beş dakika varsa ve o sırada iki gol yemiş ve bu kadarına şükredecek haldeyseniz, rakip Barcelona bile olsa bu başarısızlıktır. Nitekim ikinci yarıdaki mücadeleci oyun da bunu ispatlıyor. Demek ki başka türlüsü de olabiliyormuş.
Gelelim Atleti’ye. Nasıl akıllı bir oyun o! Diego Simeone daha maç öncesinde bitirmiş işi. Basın toplantısında hocasının söylediğini harfiyen yapan bir takım var karşımızda. O erken baskı ve erken gol istiyoruz, dedi. Öğrencileri de gereğini yaptı ve yarım saatte dağıttı Cim Bom’u. İkinci devre sıkıntıyı gördü. Takıma bir sağlama çekti ve hemen oyunu soğutup rölantiye geçtiler. İstediklerini zaten çoktan almışlardı.

Kazanmayı unuttular
Galatasaray için en kötüsü şu: Tehlikenin farkında mısınız başlığıyla anlaşılabilecek istatistikler var elimizde. Sarı - Kırmızılılar Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı son altı maçı kaybetti. Bu bir ilk. Devler Ligi’nde oynadıkları son sekiz maçta galibiyet alamadılar. Bu da bir ilk. Avrupa’da 11 maçtır birden fazla gol atamıyorlar. Geçen sezon en çok gol yiyen iki takımdan biriydiler.
Tablo vahim. Ruh hali de öyle. Bu tartışma daha çok su kaldırır.