Bağış Erten

Tarihini tekzip etti

04 Aralık 2016 Pazar

Beklendiği gibi başladı maç ama öyle gitmedi. Neden? Faullerden, ‘akıl’sızlıktan ve verimsizlikten. Oysa tempo, hız ve hırs üst düzeydi. Ama akıl olmayınca gol olmuyor işte.
Başa dönelim. Elde ne vardı? Her şeyden önce bu tip maçlara bayılan bir Sarı - Lacivertliler... Malum, iki ezeli rakibine karşı on yıllardır iç sahada üstünlük sağlamış durumdalar.
Bu özgüvenin yarattığı itici güç daha ilk dakikadan tribüne de, sahaya da yansıdı. Daha diriydiler, hep daha yükseğe sıçradılar, daha çok istediler. Ama yaratıcı ve akılcı değildiler ve gole, gol bölgesine hep uzak düştüler. Beşiktaş da farklı değildi. Arada kafayı kaldırmak istediklerinde bile hep ürkek davrandılar. Sağlam, sakin ve akılcı kalalım derken o kadar geride kaldılar ki, koca maçtan neredeyse hiçbir lezzet çıkmadı. Bol faullü ve sert giden maçın nereye büküleceğini görmek için ilk yarıyı unutup ikinci yarıya odaklandık. Durum değişmedi. Çünkü hırslı ama verimsiz, hızlı ama ‘akıl’sız, mücadeleli ama dangıl dungul giden oyun pek gol vaat etmiyordu. Derbi adeta kendi tarihini tekzip ediyordu.
Haksızlık olmasın. Aslında ikinci yarı dersini çalışarak gelen taraf gene ev sahibiydi. Bu tip maçlar için tribünle birlikte özel olarak hazırladıkları mengeneyi giderek sıkıştırdı Sarı-Lacivertliler. Daha önde ve daha etkili basıyorlardı. Net bir şekilde daha çok istiyorlardı. Ama savunma dikkatini hiç düşürmeyen rakip karşısında pozisyon çıkaramadılar.
Son bölümde baskıdan yılan takımını görünce, belli ki oyunu ve yaklaşan Kiev maçını düşünüp alınacak bir beraberliğin dolardan daha değerli olduğunu düşündü Şenol Hoca. Amacına da ulaştı. Sonuçta mahkûm oynadıkları maçtan mutlu ayrılmayı başardılar. Derbi yenilgisizliğini sürdüren Fenerbahçe ise hiç değilse gösterdiği azimle ligin ‘tutunanı’ olacağı mesajını verdi. Teselli ikramiyesi sayılabilir, değil mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları