Bağış Erten

Son çıkış (23.10.2015)

23 Ekim 2015 Cuma

İçinden çıkılması zor bir denklemi var Fenerbahçe’nin. Her maçta yeni bilinmeyenler giriyor işin içine ve öyle türevle, integralle de sonuca ulaşmak mümkün olmuyor. İlle de matematik metaforu kullanacaksak, uzay geometrisi gibiler. Derinlik, genişlik, uzam derken siz de kayboluyorsunuz. Taban çarpı yükseklik falan derken son dakika golü bir geliyor. Anlat anlatabilirsen...
Yine de şu açık, son birkaç maçın aksine isteklilerdi. Daha çok pozisyon ve hücum girişimi vardı ve takımın şekline şemaline dair “mânâ arayışı” ilk defa bir tartışma kapısı aralıyordu.
Tamam, Ömer Üründül sözlüğüyle bile açıklanabilecek sıkıntılar da vardı. Misal bloklar arası boşluklar belirgin, rakibe göre saha parselizasyonunda eksik, hücumda son hamlelerde koordinasyon yoktu. Ama işte istekli oyun, daha hızlı hücuma çıkabiliyor olmaları ve koordinasyon merkezinin daha iyi çalışması skoru değiştirdi.
Gariplikler de yok değildi. Defansın ortasındaki ikili neredeyse hiç top yapamıyor ve pres yiyince yüzlerini geriye dönüyordu. Hâl böyle olunca takımın boyu uzuyor, eforu azalıyordu. Son 15 dakikadaki nefesin son hamlesinde atılan gol, belki de daha erken gelebilirdi. Ama bu da bir tarz sonuçta. Tribünü yerinden oynatan bir tarz hem de.

Nani top eziyor
“Bırak felsefeyi, bize isim ver” diyorsanız Gökhan, Caner işlerliği ve hücum arzusuna yön verenler çözdü işi. Nani değil ama. Yaklaşık üç maçtır sahanın en çok top ezeni Portekizli yıldız. Fizik gücü de düşüşte. Yakında “Fenerbahçe nasıl düzelir” forumunda bir fasıla da ona açılır. Ama asıl gerçek şu: Bu takım tek forvet oynayacaksa, o forvetin adı Fernandao.
Ajax nedir, nicedir diye sorarsanız eğer, tarih sayfalarını bir yana bırakın derim. Karşımızda sıradan bir orta Avrupa takımı var. Düşünün, 23 yaş üstü sadece üç oyuncuları var sahada. Ve oyun anlayışı ne kadar bütünlüklü olursa olsun kadro kalitesi olarak Fenerbahçe’nin çok gerisindeler.
Maçı bitirirken akılda tek şey kalıyor. Dünün en iyi yanı olan tribünler zaten bunu maçtan önce de tezahüratlarla da gösterdi. Bu maç bittiği anda her şey unutulacak ve “devrî-derbi” dönemi başlayacak. Ve her zaman olduğu gibi Sarı-Lacivertliler için Galatasaray karşılaşması gene bir “tehlike anında camı kırın” maçı olacak.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları