Tarih 21 Ağustos 1988. Sezonun ilk maçında Rizespor’la oynuyor Fenerbahçe. 103 gollük sezonun ilk maçı. Aykut Kocaman’ın memleket futboluna takdimi o gün attığı dört golle gerçekleşmiş. Herkes mutlu. Oysa o sezonu iyi izleyen herkes bilir, Fenerbahçe büyük eleştirilerle sezona başlamıştı. Önemli bir bölümü de böyle gitmişti. Tam bu takımdan adam olmaz dediğinizde bir yıldız çıkar, hemen ardından öbürü gelir, meydan gümbür gümbürdenirdi. Gelene gidene 6-7 atarlardı ama tam anlamıyla herkesi tatmin etmeleri neredeyse ikinci devreyi bulmuştu. Bakın 5-0 biten o ilk maçtan sonra Ferhan Tezcan ve Orhan Aldinç ne yazmış: “Sarı- Lacivertli takımı izlerken geçen yılki üzücü filmlerin ekrana geleceğinden kuşkulanmış ve takımın uyumsuz, akortsuz oyunu karşısında şaşkına dönmüştük. Birinci 45 dakikadaki perişan Fenerbahçe’yi görmenizi isterdim (FT). Milyarlık takımı izlerken şaştık kaldık, donduk kaldık. Fenerbahçe savunması fırtınaya uğramış orman gibi dalgalandı durdu. (OA)”
Bunları neden yazıyorum. Devre arasında tam kalemi sivriltip eleştirileri diziyordum ki goller geldi. Dağınık, kopuk, koordinasyonsuz bu takım nasıl düzelecek? Rakip Eskişehirspor’un sezonun ilk resmi maçı savrukluğu tamam da; 17 gündür resmi maçlara çıkan, hem kendi tarihinin hem de Süper Lig tarihinin en çok para harcayan takımının bu düzen bilmezliği nereye varacak diye soracaktım. Diego ne kadar çok top kazansa da oyunu kesiyor, akışı bozuyor. Ama başka oyun kuracak adam da yok diye hayıflanacaktım. Tekzibi yiyiverdim! Ama işte futbol böyle bir oyun. Bu kadar yıldız olursa, onlar biraz kıpırdanınca skor tabelası bu hale geliyor. Aslında Eskişehir hem çok yeni, hem çok eksik, hem de çok iğreti olmasa o ilk yarıdan bir gol çıkarırdı ve bu maç böyle kolay geçmezdi Sarı-Lacivertliler için. İlk 40 dakikada gole yakın üç anın ikisinde onlar vardı. Fakat onların da elle tutulur bir yanı yoktu. Gene de kazanmak önemli tabii. Bu havada, bu dönemde, bu takımla, bu oyunla. Hele de Ali İsmail Korkmaz tezahüratlı tribünler bayağı doluyken... Takıma girmesi beklenen (umulan) Topal, Ozan, Alper gibi milli oyuncularla, Van Persie gibi bir yıldızla Kadıköy’de öyle ya da böyle kazanacaktır Fenerbahçe. Son 40 maçta sadece bir kez yenildiler burada. O yüzden bu maç ölçü değil, biz önümüzdeki maçlara bakalım. Ama umalım ki Spor Toto ‘En Bi’ Süper Lig’imiz geçen senenin kulaklarını bu maç kadar çınlatmasın.