Bağış Erten

Mesele düşmek değil kalkmak

02 Ekim 2015 Cuma

Rakibin kim olduğuna hiç bakmadan söyleyebilirdik. Evet, zor maçtı bu. Çünkü zor günlerden geçiyor Sarı - Lacivertliler. Avrupa’daki ilk maç kendi evinde kaybedilmiş. Ardından ezeli rakibine de yenilmişsin. Başkanın çıkmış iki tane basın toplantısı yapmış. Kadrodaki en kariyerli yıldızının suratından düşen bin parça. Milyonlar döktüğün stoper daha on resmi maç oynamadan kırmızı kartlara aşina ve kalesine iki gol atmış! Böyle bir ortamda, rakip Faroe Adası’ndan da gelse, Real Madrid’le de oynasan zor maçtı. Ama zorluğun üstesinden gelince büyüyor takımlar, altında ezilerek değil. Ürkek, tedirgin, tutuk olabilirsiniz, goller sağlı sollu gelip sizi abandone etmiş olabilir. Ayağa kalkacaksınız. Ne diyordu babası sonradan Batman olacak çocuk yaştaki Bruce Wayne’e. “Neden düşeriz? Tekrar ayağa kalkabilmeyi öğrenmek için.”

Geri dönüş..
Fenerbahçe de, Fenerbahçeliler de, galip gelmeseler bile işte asıl bunu başardıkları için mutlular. Her rakip atağında “bu maçı da kaybedersek” diye başlayan tereddütlerden kurtulup iki gole iki golle cevap vermek az şey değil.
Oyundan da, skordan da önemli bu.
Nasıl oldu peki? Nur topu gibi yeni bir tartışmayla. Daha birkaç gün önce bu takım van Persie’siz olmaz deniyordu. Dün akşam da Fernandao aynı paranteze girdi ve takımını ileriye atılan bir çapa gibi hücuma taşıdı. Peki ne olacak şimdi? Sezon başına mı dönecek Fenerbahçe? Yeniden çift forvet mi? O zaman Diego n’olacak? Bunları sonra tartışırız. Önce dünkü geri dönüşü bir bağlayalım.

Kıymetli beraberlik
Bu ortamda, bu ruh haliyle dünbaşarılan şeyi azımsamayın. Tamam,rakip tarihi kâğıt üzerindeki kadar iyi değil. Rangers’sız kalmış, kalibresinişampiyonluk için yeter şarta bağlanmış,
o eski büyülü günlerini yitirmiş bir Celtic. Ama gelenek diye bir şey var. Maç boyunca ve neredeyse 130 yıldır susmayan Celtic Park’ın da gazına karşı 2-0’dan maçı döndürmek Barça da olsanız, Bayern de olsanız kıymetlidir. 37. dakika itibariyle Sarı - Lacivertliler kendi alanından bile çıkamaz, tembel paslarına bile pres yerken bir sihirli dokunuş, bir şans, bir talih kuşu derken dönen maç... Bundan iyi ders ve motivasyon mu olur?
Bu sonuçla Pereira köprüden önce son çıkışla yeniden Kadıköy’ün yolunu buldu. Artık satranç tahtası ona gülümsüyor. Bakalım dizimizin bir sonraki bölümünde neler olacak?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları