Bağış Erten

Kanaat notu iyi olan...

28 Eylül 2015 Pazartesi

Futbol tek katmanlı bir oyun değil. Hiçbir şey tek bir nedenle açıklanmıyor. O yüzden bileşkeye bakacaksınız. Bütün hepsinin tümleşik yansıması olan o karmaşık sonuca... Bunun içinde teknik direktörlerin oyuncu tercihleri, maç öncesi/sırasındaki değişkenler, kırılma anları, oyuncu performansları, değişiklikler, hakem, zemin, tribünler; yani her şey var. Ama rastlantılar ve hatalar da...
Dünkü maçın çalışmadığımız yerden gelen yanını iyi tahlil etmek lazım. Düşünün; ilk yarı skor 2-1. Üç gol de duran toptan gelmiş. Ve ikisi kendi kalesine. Ki bu talihsizlik, golü atan iki oyuncunun başına bu sezon ikinci kez geliyor. Oyunu hiç beklenmeyecek şekilde değiştiren faktörler bunlar ve tabii ki hesaplanamayacak cinsten... Bununla da kalmıyor. Sonra sahanın en iyilerinden Markovic sakatlanıp çıkıyor, yerine giren Volkan Şen, hakemleri de zorlayan bir çizgi kararıyla topu taşıyor ve oyuna girdikten sonra, belki de topa ilk değdiğinde Van Persie beraberlik golünü atıyor. Sonra bir anlık gaflet, Mario Gomez şıklığı, 3-2. Ve devamında Fenerbahçe’nin baskısı, direkten dönen toplar...
Şimdi tüm bunları nasıl bir plana bağlayabilirsiniz ki? Hangi çalışmanın sonucu?.. İşte bileşke denilen şey o yüzden önemli. Aklımızın takılı kaldığı anlar değil o total oyun alıyor bu sonucu. İnce ince detayların minik minik kırıntıları... Eski deyişle kanaat!
Bu yüzden doğru soru şu: Totalde, maçın başı hariç, Beşiktaş daha zeki, daha akıllı, daha çevik oynadı mı? Oynadı. İstediklerini tam olarak yapamadılar belki ama kanaat notu genelde onlardan yana mıydı? Yanaydı.
Fenerbahçe ise sezonun en iyi futbolunu oynasa da yine karışık mıydı? İyi başladım zannederken iki golü de ışık hızında yediler mi? Sonra maç tam lehlerine dönecekken gene dökülen bir defansla üçüncüyü de gördüler mi kalelerinde? Evet. O olsa, bu olsa değil, asıl işte buraya bakmak lazım.
Hak edenle hak etmeyen işte böyle belli oluyor. Beşiktaş kazandıysa, sadece bu maçlık eforları kadar, şu ana dek ortaya koydukları profil sayesinde oldu bu. Kaybeden ise Van Persie’nin direkten dönen kafası yüzünden değil, bitmek bilmeyen dağınıklık, bireysellik, düzensizlikten kaybetti.
Hikâye bundan ibaret! O yüzden şapkayı çıkarmayı Beşiktaş hak ediyor. Hem de sonuna kadar.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları