Bağış Erten

Kalk borusu

25 Kasım 2016 Cuma

Bu maçla ilgili başlıklarda kesin aynı kelime oyunlarını göreceğiz bugün. Özellikle de Zorya’nın ‘zor’undan neler türeyecek neler. Medya olarak bayılırız bu tip cambazlıklara. Bir iki kelimenin yerini değiştirince sözler sihir kazansın diye bekleriz. Ama ne yazmak o kadar kolaydır, ne de futbol! Klişe ne kadar büyük bir tuzaksa, futbolda da bazen ‘ezber’ öyle. Her zaman 1-2 oyuncu değiştirip bildiğinizi aynı şekilde okuyamıyorsunuz işte. Derbiyi kazanmanın özgüveniyle çıktınız diye rakip de kapıları hemencecik açmıyor. Her metin gibi, her maç da kendi bacağından asılıyor. Her şeyi baştan yazmalı/ oynamalısınız. İkinci yarıda olduğu gibi. Bazen bir Stoch yetebiliyor işte. Aslında ezberle de olabilirdi. Advocaat gidiş yolunu artık bulduğunu düşünüyordu muhtemelen. Üst üste beş maç kazanmak az şey değil. Ama kazanılan Galatasaray maçları sonrası oluşan “rehavet sonrası stres bozukluğu” gerçeğini bilmiyordu. Bunu hesaba katmadan olmuyor.
Zorya bu sayede ilk yarının büyük bir bölümünde assolist gibi davrandı. İşte ikinci yarı değişen şey de bu oldu. Direksiyona geçti Fener ve istediği gibi sürdü. Nefis bir vuruşla gelen ilk gol sonrası sağlı sollu aktılar. Ve şunu gösterdiler. Bu takım skor üstünlüğünü ele geçirirse çok etkili oluyor.Madem metaforu, kelime cambazlığı bol bir yazı oldu. Öyle de bitsin. Zorya Rusça’da kalk borusu anlamına geliyormuş. 60 dakika sonra anca duyuldu borunun sesi. Ama sonra rakip dahil herkes ‘hazırol’a geçti.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları