Futbolcularla hakemler kol kolaydı seremonide. Portesto olsun diye! Güya ülke futbolunu değiştirecek önerileri olan, sözde TFF’ye alternatif olacak Kulüpler Birliği’nin geçen haftaki olaylardan sonra önerisi bu. Sadece birkaç gün önce hakem dayak yedi bu ülkede! Başkasının passoligiyle sahaya giren biri tarafından saldırıya uğradı! Ve işte bu çirkin olaylar seremonideki tavırla tokat gibi cevabını aldı. Artık yeniden önümüzdeki maçlara bakabiliriz. Söylenecek pek söz yok, çünkü gülünç bile değil bu! Sahaya dönelim diyeceğim ama orası da pek huzurlu sayılmaz. İlhami Algör’ün son romanının ismini araklayalım. ‘İkircikli biricik’leriye uğraşıyor Fenerbahçeliler. Tamam gönüllerini vermişlerine biriciklerine, fakat kalan her şey ikircikli. İyi mi kötü mü oynuyorlar belirsiz. Şampiyonluğa inanıyorlar mı, inanmıyorlar mı belirsiz. Gidişat olumlu mu, olumsuz mu o hepten belirsiz.

Hayal kırıklığı
En azından rakiplerine bakıp şükredebilirler. Gaziantepspor bu ligin beklentiler açısından en büyük hayal kırıklıklarından biri. Ne şehre yakışıyorlar, ne tarihlerine, ne de potansiyellerine! Düşmeye aday o kadar çok kötü takım var ki bu sayede mücadeleleri sürüyor. O da gittiği yere kadar!
Hal böyle olunca ilgi de düşüyor. Gerçi oyun o kadar tek taraflıydı ki, gene de Sarı-Lacivertliler seyretmekten mutsuz değillerdi muhtemelen. Son haftalarda dörder dörder giden takımları zayıf rakip karşısında gene istim üstündeydi. Nihayet Nani, Volkan ve Alper’le hücümu dokuyorlar, defansta gene sağlam duruyorlardı. Geç de olsa doğru formülü bulmuşlardı, oradan devam ediyorlardı. Yine de mucizevi bir şekilde ilk yarıda 1-0’da kaldılar. Olsundu, bunun daha ikinci yarısı vardı. Öyle de oldu. Daha 48. dakikayı dönmeden, Van Persie Premier League günlerini hatırlatan bir gol daha attı. Bundan sonrası artık rahattı. Gardı zayıf rakip karşısında istediği zaman hızlandı, istediği zaman kontrollü oyuna geçti Fenerbahçe. İki gol bir asistle oynayan Van Persie’nin nihayet maharetlerini göstermesiyle de farka gitti. Ama işte Kadıköy’de olaysız maç olur mu? Diego’nun ıslıklanmasıyla kapandı gece.
Evet, rahat kazandı Sarı-Lacivertliler. Şampiyonluk gitti artık denilen son üç haftada tıkır tıkır oynuyorlar, bol bol atıyorlar. Umutsuz değiller, ama umutlu da sayılmazlar. Diego olayıyla gördük ki, mutlu mu, mutsuz mu oldukları da belirsiz. İkircikli olmanın tanımı bu değil mi işte.