Bağış Erten

Coşkulu oyun

15 Aralık 2015 Salı

Maç gereğinden fazla hızlı gereğinden fazla eforlu ve gereğinden fazla tek taraflı başladı. İlginçtir, sonrasında oyunun dengesi bazen değişse de vitesi değişmeden sürdü. Neredeyse tamamında tempo ve mücadele Premier Lig’in kulaklarını çınlatır, Bundesliga’ya göz kırpar gibiydi. Ama Muslera’yı izleyen İtalyanlar da Beşiktaş’ı çağlarken seyreden İspanyollar da mest oldu. Açık konuşalım, bu kadarını hiçbirimiz beklemiyorduk. Hele de Beşiktaş’ın bu kadar istekli, Galatasaray’ın bu kadar çekingen olmasını...
45 dakika bittiğinde bütün istatistikleri sarsmıştı Beşiktaş. G.Saray bir devrede ilk kez kalesinde bu kadar şut gördü. Sarı - Kırmızılılar neredeyse mahkûm oynadı. Bunu ancak başka bir hesapla açıklayabilirdik. Çünkü liderin 6 puan gerisinde çıkılan bir maçı böyle götürmenin başka bir nedeni olmalıydı.
O yüzden herkes Mustafa Denizli’nin gizli ajandasını merak ediyordu. Herhalde maçın son bölümünü iyi oynayan takımına güveniyor ve her zamanki gibi stratejik bir hamleyle oyunu döndürmeyi hayal ediyordu kurt hoca.
İkinci devre başında G.Saray birazcık atak başlayınca ‘demek ki...’ ile başlayan cümleler başladı. Sonuçta Beşiktaş, ilk yarıda gücünü ekonomik kullandığından şüphelenilecek bir performans ve isteklilik göstermiş ama golü bulamamıştı. Düşünün, devre biterken son 4 dakikada 6 faul çaldı hakem. Hepsi ikili mücadeleden.
Devre daha serinkanlı bir kıvamda açıldı. Madem o ilk yarıda gol olmadı. Artık rasyonalite zamanıydı. Oysa ne Cim - Bom’un golü ne de Kartal’ın golü hiç de öyle bir akılla gelmedi. Ardışık iki kaleci hatası... Biri daha büyük tabii. Muslera’nınki kurtardıklarına sayılır. Günay’ınki ise Tolga tartışmalarına refere edercesine... Bu ‘golleşme’ oyunun sağduyusunu yeniden bozdu. Artık iki taraf da tekrar hız istiyordu. Bu sayede tempo neredeyse hiç dinmek bilmedi. Akıl, plan, strateji değil, coşku belirliyordu gidişi. Tabii ki bu havayı en çok Beşiktaş sevdi. Sanki o ‘gidilmez’ stadı neredeyse dolduran onbinlere teşekkür edercesine çağladı ev sahibi. Derbinin şanına yakışır cinsten. Taraftarıyla birlikte şunu bir kez daha ispatladı. Eğer sadece coşkulu oyunla şampiyon olunsa favori açık ara Beşiktaş olurdu.
Evet, lider gibi oynayıp lider gibi bitiren kazandı ve rakibini 9 puan geriye itti. Böylece evinde yıllar sonra iki derbiyi de kazandı Siyah - Beyazlılar ve yarışın en büyük favorisi olduğunu ispatladı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları