Uzunca bir süredir Ankara’nın Etimesgut ilçesine bağlı Bağlıca semtinde yaşıyorum. Belediyenin kurduğu Devlet Bahçeli yerleşkesinin de bulunduğu yöremizi MHP’nin kalesi olarak biliyorduk.

Seçimlerden bir hafta önce ana kavşakta, Erdal Beşikçioğlu’nun CHP’den Etimesgut Belediye başkanı adayı olduğunu gösteren afişi görünce şaşırmadım desem yalan olur. Birkaç gün sonra da bir genç hanımın “Mitingimiz var da” diyerek uzattığı el ilanını alırken de aklımdan, “Bu kibarlıkla CHP mitingine kaç kişi getirebileceksiniz” sorusu geçmedi değil. Sevgili Fatma Girik’in CHP’den seçime girip de Şişli Belediyesi’nin başkanlığını yaptığı yıllardan bu yana köprülerin altından ne çok sular aktığını bildiğim için olsa gerek. Oysa Beşikçioğlu, rakiplerini rahatça sollayıp başkanlık koltuğuna oturdu.

BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ’NDEN BEHZAT Ç’YE

Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Erdal Beşikçioğlu, kuşağının (1970’li yıllarda doğanların) en parlak tiyatro sanatçıları arasında ön sıradadır. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı bitirdikten sonra Devlet Tiyatroları’na girmiş ve 2015’te bu kurumdan emekli oluncaya dek Diyarbakır’da ve Ankara’da onlarca oyunda sahneye çıkmıştır. Bu oyunlar arasında öne çıkanı 4 Ocak 2008’de Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Cem Emüler’in rejisiyle sahnelenen “Bir Ölünün Hatıra Defteri”dir. Ülkemizdeki ilk tek kişilik oyun olarak tiyatro tarihimize geçen “Deli”nin 1965’teki ilk yapımının (Ankara Sanat Tiyatrosu) oyuncusu Genco Erkal, bu çalışmasını değişik yorum ve sahnelemelerle bugün de sürdürmektedir. Erkal’ın güçlü rekabetine karşın Beşikçioğlu da bir kült yapıma dönüştürdüğü yapıtı 16 yıldır yorumlamaktadır. Oyunun Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı olarak sunulduğu yıllarda oyunu göremeyen dostlarımın ve öğrencilerimin -sanki tiyatronun her cephesinde sözü geçen biriymişim gibibenden araya girip bilet sağlamamı istediklerini anımsarım.

Tiyatrodaki “Deli” yorumuyla patlama yapan “Erdal Beşikçioğlu oyunculuğu” 2010’da yayımlanan ve üç sezon süren “Behzat Ç.-Bir Ankara Polisiyesi” adlı televizyon dizisindeki “Komiser Behzat” karakteriyle pekişerek sanatçıya ülke düzeyinde ün kazandırdı. Amcası İlhan Cavcav’ın başkanlığını yapmış olduğu Gençlerbirliği Spor Kulübü ile de sıcak bir ilişki içinde olan Beşikçioğlu’nun, halkın bağrına bastığı bir sanatçı olarak siyasette de desteklenmesini sevinçle karşılamalı...

GİRİŞİMCİ KİŞİLİĞİN TİYATRODA YENİLİK ARAYIŞI

Beşikçioğlu’nun belediye başkanlığına yaraşan bir özelliği, sanat yaşamının başından bu yana yalnız oyunculuk değil, oyun yönetmenliği, tiyatro yöneticiliği ve tiyatro kurma alanlarında da yoğun deneyim sahibi olmasıdır. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’ndayken müdür yardımcılığı/genel sanat yönetmenliği de yapmış, Ankara’ya geldikten sonra Cermodern’de bağımsız oyunlar sahnelemiş, bir dönem Tunalı Hilmi Caddesi’ndeki bir mekânda tiyatro yapmış, daha sonra Ankara ve İstanbul’da Tatbikat Sahnesi adında iki özel sahne kurmuş olan sanatçı bu tiyatrolarda yıllardır oyun üretmektedir. Çoğunlukla Türkçe olarak ilk kez sahneye çıkardığı yabancı oyunları yenilikçi bir anlayışla sunmayı ilke edinen Beşikçioğlu’nun yönetmenlik başarılarını taçlandıran yapımlar arasında 2015’te yönettiği Ankara yapımı “Woyzeck Masalı” müzikali ve 2021’de sahnelediği İstanbul yapımı “Küvetteki Gelinler” yer almaktadır. Beşikçioğlu, belediye başkanlığı görevini yaptığı bugünlerde, Tatbikat Sahnesi’ndeki “Acting” adlı oyunda bir oyuncu-yönetmeni canlandırıyor. Sanatçı, daha çok belediye başkanı olarak yapacağı çalışmalarla anılmak istiyor. Düşünceleri, Etimesgut ilçesinde kreş sayısını artırma, kadınların toplumsal yaşama daha çok katılmalarını sağlama, sınavlara çalışan gençler için kütüphaneler kurma, kent merkezine gidip gelmede yaşanan ulaşım sorunlarını çözme yönünde yoğunlaşıyor.

Yolunuz açık olsun sayın başkan. Hem sanatta hem siyasette...

DÜZELTME VE ÖZÜR

İki hafta önce bu köşede yayımlanan “Devlet Ana Sahnede” başlıklı yazımın ilk arabaşlığının altındaki ilk cümlede, Osmanlı Devleti’nin kuruluş öyküsünün “1200’lü yılların sonlarına doğru” yer aldığı söylenmek istenirken yanlışlıkla “12. yüzyılın sonlarına doğru” ifadesi kullanılmıştır. Bu ifadeyle Osmanlı Devleti’nin kuruluş tarihi (1299) tam bir yüzyıl geriye gidiyor. Özür diler, düzeltirim.