MHP’den ihraç edilen milletvekili Ümit Özdağ, “Arkadaşlarımıza ‘eğer sivil toplum örgütü, bağımsız veya platform olarak hayır propagandasına çıkarsanız sizi gözaltına alırız’ deniliyor” dedi önceki gün. Ve şu ana kadar “Hayır” çalışmalarında 45 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. “Vandalizm yok, şiddet yok. 45 kişi ‘Hayır’ dediği için gözaltına alınmış” diyerek rakam verdi. “Hayır”cılara yönelik baskının dozunun daha da artacağını söylerken “kontrollü kaos” planından söz etti. Yani şiddetin dozunun artacağını haber verdi.
Şaşırtıcı olur mu?
Yaşadıklarımızdan yola çıkarsak hiç de şaşırtıcı olmayacağını söylemek mümkün.
Çünkü bunun işaretleri çok önceden verilmişti. Önce HDP ve DBP’ye yönelik başlatılmıştı baskı ve gözaltılar. Ama birkaç kişi dışında ne CHP ne de MHP oralı bile olmadı. Tabii MHP yönetiminden söz etmiyorum. Bahçeli’nin bir anda çözülemeyen tavır değişikliğiyle AKP’yle hükümet ortağıymışçasına hareket etmesine ve başkanlık sevdasına tutulmasına karşı çıkan muhalif MHP’lilerdir söz konusu olan...
Sıranın onlara da geleceği belliydi. Nitekim geldi de...
Ümit Özdağ’ın söylediği de buydu aslında. “Hayır”cı muhalif MHP’liler gözaltına alınıyor, baskı uygulanıp tehdit ediliyor. Meral Akşener’in hafta sonu Çanakkale’de yapmak istediği toplantıyı otel yönetimi “yukarıdan gelen baskı” nedeniyle iptal etmek istiyor, başaramayınca salonun elektriğini kesiyor. Polis, izleyicileri salona almamak için otelin önünde etten duvar örüyor.
CHP için de durum çok farklı değil. “Hayır” çalışması yapan partililere yönelik saldırı ve gözaltılara silah da ekleniyordu. Maltepe’de “Hayır” afişi asan gençlik kolları üyesi silahlı saldırıya uğruyordu. AKP’li belediyeler CHP’nin “Hayır” etkinliklerine kapılarını kapatıyor, CHP Parti Meclisi üyesi Sera Kadıgil önce gözaltına alınıyor, sonra hakkında dava açılıyordu.
Bir de sesini duyurmaya çalışan HDP’ye ve Kürt siyasi hareketine yönelik baskılara bakalım.
Daha bu hafta başı 20’ye yakın ilde evlere baskın yapan polis 834 kişiyi gözaltına aldı.
Emniyete göre bu operasyonlar “PKK’ye yönelik”ti. Ama HDP ve HDK yöneticileri gözaltı ve operasyonların “Hayır”a yönelik olduğunu söylüyordu.
Aslında HDP ve bileşenlerine yönelik gözaltı ve tutuklamalar 7 Haziran seçimlerinden bu yana sistematik olarak sürüyor. 22 Temmuz 2015’ten bugüne HDP ve bileşenlerine yönelik operasyonlarda 9 bin 796 kişi gözaltına alındı. Aralarında HDP Eş Genel Başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanlarının da olduğu 2 bin 906 kişi tutuklandı.
16 Nisan’a kadar bu rakamların daha da artacağı ortada. Çünkü Cumhurbaşkanı da Başbakan da ısrarla “Hayır”cıları “terörist” olarak ilan etmeye devam ediyor. Hatta Cumhurbaşkanı, “Hayır”cıları baştan darbeci ilan ediyor:
“16 Nisan, 15 Temmuz’un bir cevabı olacaktır. Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz’un yanında yer almaktır.”
Çünkü neden “Evet” denmesi gerektiğini söyleyecek inandırıcı bir sözleri yok. Başbakan Yıldırım “Evet için çok neden var” diyor ama bu nedenleri sayamıyor bile. Onun için “Hayır”cılara saldırıyorlar, saldıracaklar. “Hayır”cıysan Erdoğan’a göre de, Yıldırım’a göre de, Bahçeli’ye göre de üyesi olduğun ya da desteklediğin partinin bir önemi yok artık. MHP’li, HDP’li ya da CHP’li... İktidar, hepsini “terörist” olarak görüyor ve zulmünü eşitlemeye çalışıyor hepsi bu...
Ha bu arada “HAYIR”.