Ayşe Yıldırım

Devrimciler az ile yetinmez

18 Ocak 2016 Pazartesi

Ortalık panayır yeri gibi. Ellerinde adayın ismi yazılı dövizleri taşıyan bir grup genç, salonun ortasında turluyor. Onların birkaç kez tekrarladığı turun ardından başka bir grup tura çıkıyor. Arena Spor Salonu’nun her tarafı parti meclisi adaylarının afişleri, posterleri ile donatılmış. Yetmemiş, salonun arka koridorları, merdiven başları, nerede bir boşluk varsa kullanılmış. Yürürken peşinizden “Oy kullanacak mısınız” diye seslenenler, delege mi değil mi bakmadan herkesin eline bir broşür ya da kartvizit tutuşturuyor.

Salonun orta yerindeki kalabalığın tek merak ettiği şey, genel merkezin anahtar listesinde kimlerin olacağı. Hem ben var mıyım diye konuşuyor hem de yönteme eleştirilerini sıralıyorlar. Partinin eski ağır toplarından Hasan Fehmi Güneş, pek rağbet görmeyen karşı tribünde tek başına salonu seyrediyor. Tek tük partililer gidip gelmeye başlıyor yanına. “Nasıl görüyorsunuz” diyorum. “Hiç memnun değilim” diyor. O sırada okunan parti meclisi adaylarının adlarını pür dikkat dinlemeye başlıyor. Sonra devam ediyor:

“Salonun hazırlanışını, çalınan müzikleri, oturma düzenini hiç beğenmedim. Düzeyi düşük bir kurultay, bize yakışmadı.”

Ama asıl beğenmediği kurultayın özü. Türkiye’nin yakıcı sorunlarına yönelik beklenen hiçbir mesajın verilmediğini anlatıyor. CHP’nin böyle bir parti olmadığını söylüyor. “CHP daha iyisini yapabilecek düzeyde, bunu hak etmiyor” diyor. Her şeye rağmen umudunu da koruyor: “Örgüte güveniyorum. Örgüt böyle gitmeyeceğini görecek ve buna itiraz edecektir. Devrimcilik CHP’nin altı okundan biridir. Devrimciler aza razı olmaz, mevcudu yeterli görmez.”

Neredeyse salondaki iki kişiden birisi aday. Kime sorsanız “örgüt istiyor” diyor. Listeler savaşının sonucu büyük ihtimalle bu sabah netleşecek. Kimlerin listeyi deldiğine, yeni PM’nin ne anlam ifade ettiğine ilişkin yorumlar yapılacak. Ancak partinin başka bir ağır topu “Ne çıkarsa çıksın CHP için iyi olmayacak” diyor. “Neden” diyorum. “Dünden beri izliyorsunuz. Kurultaylarda partinin politikaları tartışılır, ülke meseleleri konuşulur, mesajlar verilir. Hangisi vardı?” diye yanıtlıyor ve devam ediyor:

“Parti organları politika üretmiyor. Şimdi parti meclisine seçilecekler, sonra ne olacak; iki ayda bir gelip toplanacaklar ve içlerini dökecekler. Hepsi o kadar. MYK üyelerinin birçok şeyden haberi bile olmuyor. Genel Başkan ve çevresindeki birkaç kişi şekillendiriyor her şeyi. Heyecan verici ne duydunuz bu kurultayda? AKP olmasa söyleyecek sözümüz bile kalmamış.”

CHP kurultayından çıkan sonuç; parti meclisi seçimleri için gösterilen enerji parti politikaları için gösterilseydi başka bir CHP kurultayı yazacaktık.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son bir soru ve veda 13 Eylül 2018
Siyasal yangın 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları