Aykut Küçükkaya

Halit Ağabey’siz...

18 Mart 2018 Pazar

1990’lı yılların sonu... Fenerbahçe Stadı’nda basın tribünündeyim. Sarı-Lacivertli formanın efsane ismi Halit Ağabey’in yanındayım. Heyecanlı mı heyecanlıyım... Lefter’le birlikte çubuklu için ter döken sol açığın unutulmaz ismi için 3 Cumhuriyet vardı. İlki demokratik-laik Türkiye Cumhuriyeti... İkincisi Fenerbahçe Cumhuriyeti... Üçüncüsü adını Atatürk’ün koyduğu Cumhuriyet Gazetesi. Dünya derbisi, 3 gün önce sonsuzluğa uğurlanan Halit Deringör’e saygı duruşuyla başlarken beni de 20 yıl öncesine götürüyordu.
Bir kez daha anladık ki futbol asla sadece futbol değil... Kadıköy’e koşan taraftarlar için meşin yuvarlak, formanın rengi büyük bir aşk hikâyesi. Fenerbahçe, 19 yıldır sahasında Sarı-Kırmızılılara yenilmemenin vermiş olduğu güvenle; G.Saray da Saracoğlu’na 6 puan öndeki lider pozisyonuyla gelmenin gücüyle sahadaydı.
İlk yarı iki takım da birbirinin gücünü yokladı. F.Bahçe daha etkili gözükse de iki net gol pozisyonunu yakalayan G.Saray’dı (Gomis). İkinci yarının başlarında G.Saray etkili oldu. Ne zaman Fernandao ve Valbuena sahaya girdi, bir anda işin rengi değişti. İki net gol pozisyonu da bu iki isimle olurken Fener tribünleri dalgalandı. Dün geceki maçın özeti bir günlük değil, yılların özeti gibiydi. İki takım da yenilmemek üzere oynadı. Ve bence dün gece oynayan iki büyük takım da şampiyonluğu hak eden bir takım gibi oynamadı.
F.Bahçeli futbolcular, üzgün bir şekilde soyunma odasına giderken G.Saraylı oyuncular, az sayıdaki taraftarlarına koştu. ‘Işıklar içinde yat Halit Ağabey...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bitsin bu işkence!.. 29 Kasım 2021

Günün Köşe Yazıları