Aydın Engin

Mermiyi kalem kılmak

28 Eylül 2016 Çarşamba

Bu yazının başlığı “Kolombiya Dersleri” de olabilirdi. Ben “Mermiyi kalem kılmak”ta karar kıldım.
Bu yazı Kolombiya’dan söz edecek. Etmeye değer. 70 yıllık bir şiddet döneminin ve 50 yıllık bir savaşın sonlandırılması sanırım ülkemiz için de anlam ve önem taşısa gerek.
70 yıllık şiddet ve 50 yıllık savaş” nitelemesi benim değil, Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos’un. Önceki gün Kolombiya’nın Karayip Denizi kıyısındaki kenti Cartagena’da imzalanan barış anlaşması sırasında söyledi:
…Burada sadece 50 yıllık bir savaşa değil, 70 yıllık şiddet politikasına son veriyoruz.
Bu anlaşmayla savaştan bıkan Kolombiya’da başka savaş istemiyoruz. Yoksulluğun doğurduğu gerilla yerine bu topraklarda yeni bir şans doğuyor artık…
70 yıllık şiddetin ilk 20 yılı tek taraflı, yani Kolombiya’nın büyük toprak sahiplerinin ve dış ticareti elinde tutan kapitalist sınıfın yönettiği devletin yoksul, çok yoksul köylü kitleleri üstünde uyguladığı şiddet demek.
O şiddet 50 yıl önce FARC kısaltmasıyla tanıdığımız “Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri” adlı Marksist gerilla hareketini doğurdu.
Barış anlaşması imzalanırken konuşan FARC lideri Timo Jimenez vurguladı:
Biz asla kapitalizme karşı mücadeleden, sosyalizmden vazgeçmiyoruz. Sadece artık bu mücadeleyi şiddet kullanmadan sürdüreceğiz.
Barışa giden süreci yerinde izleyen arkadaşım, meslektaşım Metin Yeğin o yürek kabartan töreni GazeteDuvar’da şöyle özetledi:
O gece, her yer beyaz, her yer barışrengiydi ve bu yıl Nobel Barış Ödülü sahipleri bence Santos ve Jimanez…
Şimdi 2 Ekim’de Barış Anlaşması halkoyuna sunulacak. Yüzde 65’lik bir “sievet” oyu bekleniyor.

***

Evet, bu yazının başlığı “Kolombiya Dersleri” de olabilirdi. Ancak Kolombiya ile Türkiye arasında birebir bir benzerlikten, varılan Barış Anlaşması’ndan çıkarılacak birebir bir dersten söz etmiyorum.
Kolombiya’da devlet başkanı Santos, siyasal literatürdeki terimiyle tam bir liberal. Ülkenin köklü ve varsıl bir ailesinden geliyor. Yani FARC gerillalarının dağdan ovaya inip siyasete giriştiklerinde izleyecekleri Marksist çizgi, onun için zararlı (hatta düşman) bir çizgi. Nitekim barış anlaşmasına giden süreçte Kolombiya halkını ikna etmek için kurduğu cümle, onun barışa nasıl baktığının da yansıması:
Unutmayın ki”, dedi Santos, “savaş barıştan daha pahalıdır”…
Barışa bu yaklaşım taa Özal’dan beri Türkiye’de Kürt sorununa bakan iktidar sahiplerinin yaklaşımı ile şaşılası benzerlikler gösteriyor. AKP tepelerinin siyaseti bezirgân refleksleri ile yürütmeleri ve serbest piyasa ekonomisine sımsıkı bağlanmışlıkları bir örnek…
Demek ki neoliberal politikaları benimsemiş bir siyasetçi de 50 yıllık bir savaşa son verecek adımları atabiliyor, barış masasını devirmektense o masada Barış Anlaşması’na imzayı basabiliyor.

***

Ben yazının başlığında “Mermiyi kalem kılmak”ta karar kıldım. Çünkü barış anlaşması mermiye benzeyen bir kalemle, daha doğru bir deyişle söylersek ucu kaleme dönüşmüş bir mermi ile imzalandı.
O kalemin fotoğrafını bu gazetenin bugünkü manşetinde göreceksiniz. Barışa pek yakışan bu buluşa alkış tutulmaz mı?
Ve bakarsınız bir gün bizde de ucu kaleme dönüşmüş bir mermi ile…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları