Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ekmek yoksa ıstakoz ye!
Bayram tatiline damgasını vuran olay, AKP İzmir milletvekili Şebnem Bursalı’nın, Monako’da yediği ıstakozdu; yemek tabağını Instagram’da paylaşınca “Ülke açlık sınırındayken milletvekili Fransa’da tatile mi gider?” diye başlayan eleştiriler yükseldi iktidar ve muhalefet kanadından. 15 milyon emeklinin yarıdan fazlası 10 bin lira civarında maaşla geçinirken Şebnem Bursalı istenmeyen kişi oldu.
Öncelikle Bursalı, hali vakti yerinde
biri. Milletvekilliği öncesi Yeni Asır’daki
yöneticiliği sırasında lüksü severdi,
Alsancak Deniz Restoran’da ahtapot
da yerdi, ıstakoz da. Demek ki AKP’liler
bu hanımefendinin özel yaşam tercihleri
ile yeni tanışıyorlar! Ayrıca Ferrarili
milletvekili, yatı, villası, yalısı olan
bakanlar, oğulları “gemicik” filosu kuran
başbakanlar da gördük. Gelir dağılımı bu
kadar adaletsiz olmadığı için gündeme
gelmemişti. Kabul edelim ki ülkenin
yüzde 10’u varlıklı. Sayıları 500 bini
bulan paralı yabancılar da lüks yaşam
sürüyor; gerisi açlık sınırında. Sıkıntı
burada zaten!
Sözün özü; Türkiye’nin hayat
pahalılığından yaşanamaz hale gelmesi
ve iktidarın konuya “Fransız kalışı”
ıstakozdan çok daha önemli. Birileri
jet sosyete hayatı yaşarken ötekinin
pazarların kapanışında çöpe atılan
sebzelerle tencere kaynatmasıdır
ülkenin “özne”si! Kaldı ki Bursalı, o
yemeğe şarap dahil kişi başı 100-120
Avro ödemiş. Aynı mönüyü Çeşme,
Antalya, Bodrum ya da Bebek’te yese
250-300 Avro verirdi. An itibarıyla
Türkiye; Monako, Nice, Barcelona,
Napoli, Valetta gibi tatil merkezleri ile
Balkanlar’dan, Türk cumhuriyetlerinden,
Dubai’den bile pahalı. Bayramda
bırakın ıstakozu tavuk döner yiyemedi
milyonlarca insan!
Kuzey Ege’den örnek verelim.
Asos’ta kalamar, ahtapot salata, bira
için ödeyeceğiniz rakam 1500-1600 TL
(40-50 Avro). Kalamar, ahtapot donuk;
porsiyonlar küçük. 6-7 mil karşıdaki
Midilli’nin deniz kenarı bir restoranında
aynı mönü 20 Avro. Üstelik orada deniz
ürünleri taze, porsiyonlar büyük. Asoslu
garson Ahmet’in Midillili Yorgo’dan fazla
maaş almadığına da eminiz! Demek
ki sorun aç gözlü “patron-işletmeci”
varlığı, girdi fiyatları ve denetimsizlikte.
Turgut Özal’ın serbest piyasa ekonomisi
icadından beri ülkede “tokatçılık”
hâkim. Balkon siyasetine dönen AKP,
Türkiye’nin ekmeğe muhtaç halini
görmüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan
ve “sözde” Ticaret Bakanı Ömer Bolat
ise sessiz! Erdoğan’ın çarşı pazara
uzak olduğunu varsayarsak bakan bey
niçin devreye girmiyor anlaşılır gibi
değil! Buradaki sözde ifadesi hakaret
olarak algılanmasın, ilgili bakan, çıldıran
fiyatlara mühadele etmiyorsa, etin
1000 TL’ye çıkışına, sadece “bakıyor”,
tarladaki 5-10 TL’lik domatesin markette
60 TL’ye satışına, “Ya vah vah” diyorsa o
kişinin bakanlığı özde değil sözdedir!
SOSYAL BELEDİYECİLİK!
CHP, 31 Mart yerel seçimlerinden
zaferle çıktı. Seçim kampanyasında
sosyal belediyecilik yapan iyi örneklerle
oy topladılar; kadına, çocuğa, emekliye
dokundular. Geçenlerde yolum
Çanakkale’ye düştü. Parkta “bebek
emzirme-bakım kabini” gördüm. Hijyen
kiti ücretsizdi. Bebekli anneler için
cankurtaran simidi. Önceki Başkan
Ülgür Gürkan’ın bıraktığı bayrağı
genel başkan yardımcılığı deneyimi
olan Muharrem Erkek hızlı devralmış.
Çanakkale’de anneler değil emekliler
de mutlu. Çünkü denize sıfır belediye
tesisinde çayı, suyu 5 TL, kahveyi 25
TL’ye içiyorlar. Hafif alkollü içki bira
ise bakkaldaki fiyatından ucuz. Benzer
uygulama Mersin’de de var. Bu iki
belediyeyi alkışlamamız gerekirken
“15 Temmuz kontenjanı”ndan teknoloji
bakanlığı yapan AKP milletvekili Mustafa
Varank’tan tepki geldi. Düşük fiyatları
görmezden gelip “Belediye nasıl alkol
satar” kavgası çıkardı. Oysa yerel
yönetimler halkın ihtiyaçlarına karşılık
verir. Yasa gereği kar amacı gütmez,
halkı kazıklamaz. Örneğin belediye
tesisleri bir bardak kahveyi 50 TL’ye, bir
bardak çayı 15-20 TL’ye, tostu da 50-
60 TL’ye satamaz. Ki bu konuda bir iki
de kötü örnek var. Şimdi CHP Genel
Başkanı Özgür Özel’e düşen,
pahalı fiyatı tercih eden belediyelere
Muharrem Erkek’in Çanakkale’sini,
Vahap Seçer’in Mersin’ini örnek
göstermek, halka dokunmak ve beş
yıl sonra 1500 belediyenin tümünü
kırmızıya boyamak olmalı.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!