Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir o eksikti...
Bir o eksikti: Anayasanın ilk üç maddesinin “değiştirilemeyeceği”, hatta değiştirilmesinin “teklif” de “edilemeyeceği” kuralının kaldırılması. O “eksik” de, iktidar ittifakının ortaklarından birinin talebiyle gündeme girdi. Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu dedi ki:
“Değiştirilemez maddelerin olması hukuk tekniği açısından da siyaseten de doğru değil. Bu gelecek nesillerin iradesine ipotek koymadır.”
O teklife, iktidar ittifakı ortaklarından, “taraftar”lığını ilan edenler olmadı ama o konuya, etkili bir tepki de göstermediler.
Konunun kamuoyuna yansımaları da fazla geniş olmadı. Çünkü şu sırada gazetelere, televizyonlara, sosyal medyaya girmesi gereken olay çokluğu ve çeşitliliği malum. Başta açlık tehlikesi olmak üzere geçim sıkıntılarımız büyüdükçe büyüyor, sınırlarımıza yakın yerler dahil dünyanın belirli yerlerinde büyüyen savaş olayları birbirini izliyor.
Bunlar bir üçüncü dünya savaşı tehlikesini bile gündeme getiriyor. Ayrıca iç güvenlik olaylarının, cinayetlerin, kaçakçılıkların, soygunların giderek daha hızlanması diye bir gerçek var. O gerçeğe karşı etkili olması gereken güvenlik güçlerinin ve adalet mekanizmasının onlar gibi olaylarla mücadele etmek yerine, iktidara yönelik eleştiriler yapanlarla veya geçmişte yapmış oldukları eleştiriler hatırlanarak “cezalandırılmak” istenenlerle uğraşmak zorunda bırakılması var. O eleştiricilerin, sadece aylar değil yıllarca hapiste tutulmasında ısrar edilmesi olayı var. Onların dışarıda kalan eşlerinin, çocuklarının durumları var...
Bu kadar çok somut ve üzücü olayın giderek daha da yoğun olarak kol gezdiği ülkemizde, “Anayasanın üç maddesinin değiştirilmesi”ni hedefleyen politikacıların, o kapıyı da açmalarının önemi üzerinde durmak, politikacılar için de gazeteciler, televizyoncular, sosyal medyacılar için de kolay değil.
***
Ama gene de, o konunun zaman zaman hatırlanmasında fayda var. Çünkü ülkemizde bazı grupların, yüzyıl öncesinden beri devam eden bir “eskiye dönüş” merakının “yeniden canlanması” var. Cumhuriyetten, demokrasiden kurtulup eski padişahlık kurallarına mümkün olduğu kadar yaklaşmanın çarelerini arıyorlar.
Aslında, bugünkü Türkiye’mizde, o meraklarına uygun bir çizgi üzerinde epey mesafe alınmış olduğu belli. Bugünkü Türkiye’nin rejiminin “sıfat”ı, demokrasi de olsa o sıfattan epey uzaklaşmış olduğu bir gerçek. Kendine özgü bir adı da var: “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”. Dünyanın demokratik ülkelerinde böyle bir sistem ben hatırlamıyorum. Uygulamada, devletin yönetimindeki tüm mevkilerin üzerinde, her şeye tek başına karar verme imkânına sahip bir cumhurbaşkanı devletin başında.
Ve cumhurbaşkanı bu yetkileriyle ve yetkilerinin yanında fiilen kullandığı etkileme gücüyle devletin başında bulunmaya devam ediyor.
Ama görülüyor ki iktidarın destekçileri arasındaki bazı gruplar ve kişiler bu durumla da yetinmek istemiyorlar. O durumun anayasadaki ifadesini de kendi isteklerine göre değiştirmek istiyorlar.
Peki ne olacak o ifade, eğer ilk üç madenin değiştirilemeyeceğini belirten anayasa değişikliği yapılabilirse...
Anayasamızın 1930’lardan sonraki zaman içinde varlığını muhafaza eden o maddesi şöyle:
IV- Değiştirilemeyecek hükümler
Madde 4: Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
***
O “değiştirilemez” üç maddeye yakından bakalım:
1. Devletin Şekli.
MADDE 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
2. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik laik ve sosyal bir hukuku devletidir.
3. Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti
MADDE 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.
“Değiştirilemezlik”in kaldırılmasını isteyen parti genel başkanı bu üç maddeden hangilerinde değişiklik yapılmasını istiyor? Bu konuyu açıklığa kavuşturmalıdır. Bu konuya bir sonraki yazımda devam etmeye çalışacağım.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!