Altan Öymen

Bir o eksikti...

25 Eylül 2024 Çarşamba

Bir o eksikti: Anayasanın ilk üç maddesinin “değiştirilemeyeceği”, hatta değiştirilmesinin “teklif” de “edilemeyeceği” kuralının kaldırılması. O “eksik” de, iktidar ittifakının ortaklarından birinin talebiyle gündeme girdi. Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu dedi ki:

“Değiştirilemez maddelerin olması hukuk tekniği açısından da siyaseten de doğru değil. Bu gelecek nesillerin iradesine ipotek koymadır.”

O teklife, iktidar ittifakı ortaklarından, “taraftar”lığını ilan edenler olmadı ama o konuya, etkili bir tepki de göstermediler.

Konunun kamuoyuna yansımaları da fazla geniş olmadı. Çünkü şu sırada gazetelere, televizyonlara, sosyal medyaya girmesi gereken olay çokluğu ve çeşitliliği malum. Başta açlık tehlikesi olmak üzere geçim sıkıntılarımız büyüdükçe büyüyor, sınırlarımıza yakın yerler dahil dünyanın belirli yerlerinde büyüyen savaş olayları birbirini izliyor.

Bunlar bir üçüncü dünya savaşı tehlikesini bile gündeme getiriyor. Ayrıca iç güvenlik olaylarının, cinayetlerin, kaçakçılıkların, soygunların giderek daha hızlanması diye bir gerçek var. O gerçeğe karşı etkili olması gereken güvenlik güçlerinin ve adalet mekanizmasının onlar gibi olaylarla mücadele etmek yerine, iktidara yönelik eleştiriler yapanlarla veya geçmişte yapmış oldukları eleştiriler hatırlanarak “cezalandırılmak” istenenlerle uğraşmak zorunda bırakılması var. O eleştiricilerin, sadece aylar değil yıllarca hapiste tutulmasında ısrar edilmesi olayı var. Onların dışarıda kalan eşlerinin, çocuklarının durumları var...

Bu kadar çok somut ve üzücü olayın giderek daha da yoğun olarak kol gezdiği ülkemizde, “Anayasanın üç maddesinin değiştirilmesi”ni hedefleyen politikacıların, o kapıyı da açmalarının önemi üzerinde durmak, politikacılar için de gazeteciler, televizyoncular, sosyal medyacılar için de kolay değil.

***

Ama gene de, o konunun zaman zaman hatırlanmasında fayda var. Çünkü ülkemizde bazı grupların, yüzyıl öncesinden beri devam eden bir “eskiye dönüş” merakının “yeniden canlanması” var. Cumhuriyetten, demokrasiden kurtulup eski padişahlık kurallarına mümkün olduğu kadar yaklaşmanın çarelerini arıyorlar.

Aslında, bugünkü Türkiye’mizde, o meraklarına uygun bir çizgi üzerinde epey mesafe alınmış olduğu belli. Bugünkü Türkiye’nin rejiminin “sıfat”ı, demokrasi de olsa o sıfattan epey uzaklaşmış olduğu bir gerçek. Kendine özgü bir adı da var: “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”. Dünyanın demokratik ülkelerinde böyle bir sistem ben hatırlamıyorum. Uygulamada, devletin yönetimindeki tüm mevkilerin üzerinde, her şeye tek başına karar verme imkânına sahip bir cumhurbaşkanı devletin başında.

Ve cumhurbaşkanı bu yetkileriyle ve yetkilerinin yanında fiilen kullandığı etkileme gücüyle devletin başında bulunmaya devam ediyor.

Ama görülüyor ki iktidarın destekçileri arasındaki bazı gruplar ve kişiler bu durumla da yetinmek istemiyorlar. O durumun anayasadaki ifadesini de kendi isteklerine göre değiştirmek istiyorlar.

Peki ne olacak o ifade, eğer ilk üç madenin değiştirilemeyeceğini belirten anayasa değişikliği yapılabilirse...

Anayasamızın 1930’lardan sonraki zaman içinde varlığını muhafaza eden o maddesi şöyle:

IV- Değiştirilemeyecek hükümler

Madde 4: Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

***

O “değiştirilemez” üç maddeye yakından bakalım:

1. Devletin Şekli.

MADDE 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

2. Cumhuriyetin nitelikleri

MADDE 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik laik ve sosyal bir hukuku devletidir.

3. Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti

MADDE 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.

“Değiştirilemezlik”in kaldırılmasını isteyen parti genel başkanı bu üç maddeden hangilerinde değişiklik yapılmasını istiyor? Bu konuyu açıklığa kavuşturmalıdır. Bu konuya bir sonraki yazımda devam etmeye çalışacağım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir o eksikti... 25 Eylül 2024
Eylül ve CHP (3) 18 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları